Keloğlan ve Altın Yumurta
Bu Keloğlan masalı, sabır ve doğru kararların önemini anlatıyor. Keloğlan’ın hikayesi, çocuklara her şeyin zamanında yapılması gerektiğini öğretiyor.
Bir zamanlar, uzak bir köyde Keloğlan adında akıllı ve cesur bir delikanlı yaşardı. Keloğlan, her zaman kafasında yeni fikirlerle dolu, meraklı bir çocuktu. Fakat, ne yazık ki, fakir bir ailede büyümüştü ve çok fazla zenginliği yoktu. Keloğlan’ın tek serveti, iyi kalbi ve zekâsıydı.
Bir gün, köydeki yaşlı bir adam Keloğlan’a yaklaşıp ona bir teklif sundu. “Evlat,” dedi, “Bana yardım edersen, sana bir şey vereceğim. Bu, hayatını değiştirecek bir şey olacak.” Keloğlan, yaşlı adamın teklifine hemen kabul etti. “Tabii ki! Yardımcı olmak isterim,” dedi Keloğlan.
Yaşlı adam, Keloğlan’a eski bir tavuk verdi ve “Bu tavuğun her gün bir altın yumurta yapacak. Ama ona sadece ne zaman gerçekten ihtiyaç duyarsan dokun!” dedi. Keloğlan, tavuğu aldı ve evine doğru yola çıktı. Tavuk, sabahları altın yumurtalar yapıyordu ve Keloğlan, her gün bu altınları toplayarak ailesinin geçimini sağlıyordu.
Bir süre sonra, Keloğlan’ın ailesi daha rahat yaşamaya başladı. Ancak, Keloğlan, bir gün sabırsızlıkla tavuklarına daha fazla yumurta yapmasını söyledi. “Daha fazla altın yumurta istiyorum!” dedi. Ne yazık ki, tavuk her seferinde aynı sayıda yumurta yapıyordu. Keloğlan, sabırsızlıkla bir gece tavukların kafasını kesmeye karar verdi. “Bu tavuk daha fazla yumurta yapmazsa, ondan ne fayda var?” diye düşündü.
Sabah olduğunda, Keloğlan büyük bir hayal kırıklığıyla tavuklarının kafasını kesmişti. Ama, ne yazık ki, tavuk o kadar kıymetliydi ki, artık bir altın yumurta bile yapmıyordu. Keloğlan, yanlış kararından dolayı çok pişman oldu ve yaşlı adamın söylediklerini hatırlayarak üzülmeye başladı.
Yaşlı adam tekrar ortaya çıktı. “Bunu bekliyordum, Keloğlan. Altın yumurtalar, sabırlı ve doğru kullanıldığında büyük bir nimet olurdu. Ancak aceleci davranıp, sabır göstermediğin için, her şey kayboldu,” dedi. Keloğlan, yaptığı hatayı anladı ve bir daha sabırsızlıkla hareket etmeyeceğine yemin etti.
Keloğlan, tavukla birlikte yeniden köyüne döndü ve artık sabırlı bir şekilde hayatına devam etti. Her şeyin değerini anlamış ve doğru zamanlama ile her şeyin güzel olacağına inanmıştı. Ailesiyle birlikte mutlu bir şekilde yaşamaya devam etti.