UZAYA DOĞRU GEZİNTİ

Uzaya Doğru Gezinti

Zamanın birinde penceresinin önünden yıldızları izlemeyi seven bir çocuk varmış. Her gece penceresinden dışarıyı izler; görünmeyecek kadar uzakta olan gezegenleri, yıldızları gezmeyi hayal edermiş. Yine günlerden bir gün uyku saati gelene dek bunların hayalini kurmuş. Annesi onu yatmak için çağırdığında hemen yatağına koşmuş. Ancak gözü hala dışarıdaymış. Dışarıyı izleyerek uykuya dalmış…

Ve bir rüya görmüş. Rüyasında Mars’ta imiş! Burada toprak kırmızıymış ve fırtına varmış. Oradan uzayın derinliklerine uçmuş. Karanlığın ortasında olmasına karşın, yıldızların ve gezegenlerin rengi onu çok etkilemiş. İlerlemeye çalışmış, daha da ileri gitmek keşfetmek istemiş. Sonra buluta benzeyen bir kütle görmüş. Dünyadaki bulutlara çok benziyormuş. Oradan kayıp gitmekte olan bir yıldıza ” bu nedir” diye sormuş. Yıldız ” o bir bulutsu, bulutun uzaydaki halidir” demiş. Çocuk bundan çok etkilenmiş. İlerlemiş ilerlemiş ve bu sefer kapı tıklama sesine benzer sesler çıkaran bir yıldıza denk gelmiş. Bu yıldız adeta uzayı delip geçen bir yıldızmış, çünkü çok hızlıymış. Oradaki göktaşına ” bu nedir” demiş. Göktaşı ” bu pulsardır. Sadece bir bilye büyüklüğünde pulsar yıldızı tonlarca ağırlıktadır ve Dünya’nın bir ucundan girip bir ucundan çıkıp Dünya’yı delebilir”. Çocuk bu bilgiye çok şaşırmış. Sonra yoluna devam etmiş. Bu sefer çok karanlık bir kütle görmüş. Oradaki gezegene ” bu nedir” diye sormuş. Gezegense ” bu karadeliktir. Adeta uzayın süpürgesidir. Çekim gücü öyle kuvvetlidir ki ışığı bile yutar. Ancak içine çektiği gök cisimleri nereye gidiyor, fikrimiz yok”. Çocuk buna da çok şaşırmış. Böylece tüm gece uzayı dolamış durmuş. Gözüne ışıklar vurmaya başlayınca ağır ağır açmış gözlerini. Çoktan Güneş’in doğduğunu, sabah olduğunu görmüş.

Rüyanın güzelliğinden ötürü olduğu yerde mutluca gerinmiş. Artık merak ettiği yerler ile ilgili birçok bilgisi varmış. Sevinçle kalkmış yatağından ve güne başlamış…