Zamanın Anahtarı

Küçük Arda, dedesinin eski saatinde gizli bir anahtar bulur. Fakat bu anahtar zamanı geri çevirebilmektedir. Arda önce hatalarını düzeltmek için kullanır ama kısa sürede anlar ki, zamanı geri almak her şeyi değil, bazı dersleri kaybettirir.

Bir köyün kenarında, tiktak sesleriyle dolu küçük bir atölye vardı.
Orası, Arda’nın dedesinin saatçisiydi. Duvarlarda binlerce saat asılıydı: kimisi kuş sesleriyle öter, kimisi incecik bir melodi çalardı.
Ama bir tanesi diğerlerinden farklıydı — siyah gövdesinde altın işlemeler vardı ve ortasında bir anahtar deliği parlıyordu.

Bir gün dedesi dışarı çıkarken Arda’ya “Bu saate sakın dokunma,” dedi.
Ama çocuk merakını tutamadı.
Yavaşça yaklaştı, saatin yanındaki kutuda küçük bir anahtar buldu.
Elini uzattı, anahtarı deliğe taktı…

Bir “klik” sesiyle ortalık ışığa boğuldu.
Etrafındaki her şey geriye doğru akmaya başladı!
Rüzgâr ters esti, kedinin pati izleri toprağa geri döndü, su yukarıya aktı.

Arda şaşkınlıkla dışarı çıktı.
Köyde herkes gençleşmişti. Dedesi bile delikanlıydı!
“Bu nasıl mümkün olabilir?” dedi kendi kendine.

Kısa sürede fark etti ki, Zamanın Anahtarı gerçekten zamanı geri alabiliyordu.
İlk başta bu eğlenceliydi.
Kırdığı vazoyu geri sardı, kaybolan topunu yerine getirdi.
Ama sonra bir gün, en yakın arkadaşı Elif’in kırıldığı bir anı geri almak istedi.
Anahtarı çevirdi, zamanı geri sardı…
Ama o anı tamamen sildi.
Artık Elif o günü hiç hatırlamıyordu — ne kavga, ne de barışma…
Hiçbir duygu kalmamıştı.

Arda o an anlamıştı: zamanı geri almak, yaşadıklarını unutturuyordu.
Bir anlığına mutlu oluyordu ama içindeki yer boş kalıyordu.
Her şeyi mükemmel hale getirmeye çalıştıkça, hiçbir şey gerçek olmuyordu.

O gece, siyah saatin başına geçti.
“Zaman hataları affetmez,” dedi kendi kendine.
Anahtarı eline aldı ve bir kez daha çevirdi — bu sefer ileriye.

Gözlerini açtığında sabah olmuştu. Her şey olması gerektiği gibiydi.
Elif gülümsüyordu ama hâlâ biraz kırgındı.
Arda derin bir nefes aldı. “Özür dilerim,” dedi. “Bir daha zamanı değil, seni dinleyeceğim.”

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Zamanın Değeri

Elif şaşırdı ama gülümsedi. “O zaman dostluğumuz yeniden başlasın.”

O günden sonra Arda anahtarı bir bezin içine sardı, saatin arkasına koydu.
Üzerine şu notu yazdı:

“Zaman, geri alınmak için değil; öğrenmek için vardır.”

Yıllar sonra, Arda büyüyüp dedesinin atölyesini devraldığında, o anahtar hâlâ oradaydı.
Ama o asla kullanmadı.
Çünkü artık biliyordu:
Bazı anlar hatalı olsa da, onların içinde büyümenin sırrı gizlidir.

Ve duvarlardaki saatler, o günden sonra hep ileriye tiktak etti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu