Dede Korkut Hikâyeleri: Boğaç Han

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; ‘Bayındır Han’ adında çok güçlü bir hükümdar varmış. Bu hükümdar halkını çok severmiş ve her yıl, ülkesindeki tüm insanlar gönlünce yeyip içip eğlensin diye büyük bir ziyafet düzenlermiş.

Ama bu şölenlerin çok ilginç bir özelliği varmış. Hükümdar; hizmetçilerine, ‘üç çadır hazırlayın. Gelecek konukları, benim emrettiğim şekilde bu çadırlara yerleştirin.’ Diyormuş.

Bunlar ise; kızıl, kara ve beyaz çadırmış. Erkek çocuğu olanlar ak çadırda kalmak zorundaymış. Kız çocuğu olan aileler ise kızıl çadıra yerleştiriliyormuş. Hiç çocuğu olmayanlar ise kara çadırda toplanıyormuş.

Bayındır Han, çocuk sahibi olan insanları seviyormuş fakat çocuğu olmayan kişilere karşı kötü davranıyormuş. Onların, ülkeye uğursuzluk getireceğini düşünüyormuş, bu nedenle çocuğu olmayanları cezalandırmak istiyormuş. İşte kimin çocuğu var, kimin yok; bunu daha kolay ayırt etmek için, o şekilde üç tane ayrı çadır kurulmasını istiyormuş.

Günlerden bir gün, yine ülke genelinde büyük bir şölen düzenlemiş. Tüm halk bu ziyafete davetliymiş. ‘Dirse Han’ın’ diye bir adam da bunu haber almış. Ama onun çocuğu yokmuş.

‘Ben şimdi o ziyafete nasıl katılırım? Eğer gidersem beni kara çadıra koyarlar.’ Diye düşüncelere dalmış. Çok üzülmüş ve çocukları olmadığı için, karısına kızmış.

Karısı da ona şöyle demiş:

‘Çocuk sahibi olmak istiyorsan böyle öfkeyle bağırıp çağırma. Bunun kimseye faydası yok. Sen de hükümdârımız Bayındır Han gibi insanlara yemek ver. Böylece onlar sana bol bol dua ederler. O dualardan biri kabul olursa, bizim de çocuğumuz olur.’

Dirse Han, karısının dediğini yapmış ve komşularını, akrabalarını toplayıp güzel bir yemek vermiş. İnsanlar da ona dua etmişler. Nihayet hep hayalini kurduğu şey gerçek olmuş ve bir erkek çocuğu dünyaya gelmiş. Oğlu büyüyüp genç bir delikanlı olmuş.

Bir gün ülkenin hükümdârı Bayındır Han yine bir şölen düzenlemiş. O şölen sırasında, büyük bir boğa birdenbire ipini koparıp kalabalığın arasına dalmış. Herkes korkuyla kaçışmaya başlamış. Ama Dirse Han’ın delikanlı oğlu hiç korkmamış ve boğanın karşısına dikilmiş, onunla güreşmiş ve boğayı tek hamlede yere sermiş. Herkes onun bu kahramanlığını alkışlamış ve ona büyük bir hayranlık duymuş.

Bu olaydan sonra onun adı artık, ‘Boğaç Han’ olarak kalmış. Halkın Dede Korkut Hikayeleri olarak tanıdığı bilge kişi de ona büyük ilgi göstermiş, onunla gurur duymuş.

Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde bu kategoride ya da onlarca farklı kategoride masal göndermek istiyorsanız aşağıda ki resme tıklayınız.