Aslan ve Sadık Arkadaşı Karınca
Küçük ama güçlü bir kalbe sahip Karınca, Aslan'ın gerçek dostluğun ne demek olduğunu öğrenmesine yardım ediyor. Bu masal, çocuklara arkadaşlığın ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Büyüklük ya da güç değil, samimiyet ve dostluk ön planda.

Bir zamanlar büyük bir ormanın derinliklerinde, ormanın kralı Aslan yaşardı. Güçlü ve cesur olan Aslan, tüm hayvanların saygısını kazanmıştı. Ancak bazen kendini yalnız hissederdi, çünkü herkes ondan korkuyordu. Ona yaklaşan çok az hayvan olurdu.
Bir gün, Aslan güneşin altında dinlenirken, minik bir karınca yanına yaklaştı. “Selam Aslan Kral! Nasılsınız?” diye sordu Karınca, cesurca. Aslan şaşırmıştı. “Sen kimsin de bana bu kadar yakın konuşuyorsun?” diye sordu, kocaman gözleriyle Karınca’ya bakarak.
“Ben Karınca, ormanın küçük ama çalışkan bir sakiniyim. Herkesin senden korktuğunu biliyorum, ama ben seninle arkadaş olmak istiyorum,” dedi Karınca. Aslan bu teklif karşısında gülümsedi. “Sen benimle nasıl arkadaş olabilirsin ki? Ben büyüğüm, sen küçüksün. Ben güçlü ve hızlıyım, sen ise çok yavaşsın!” dedi.
Karınca ise hiç yılmadı. “Arkadaşlık ne boyuta ne de güce bağlıdır, Aslan Kral. Gerçek dostluk kalpten gelir. Küçük olabilirim, ama dostlukta güçlü bir kalbim var,” dedi. Aslan bu sözler üzerine düşündü. Hiç böyle bir şey duymamıştı. Bu küçük yaratık, ona çok şey öğretebilirmiş gibi geliyordu.
Birkaç hafta sonra, Aslan bir av için ormanda gezinirken, yanlışlıkla bir avcı tuzağına düştü. Ayağı büyük bir ağa takılmıştı ve ne kadar uğraşsa da kurtulmayı başaramıyordu. Aslanın kükremeleri ormanın her köşesine yayıldı. Yardım bekliyordu, ama diğer hayvanlar ona yardım etmekten korkuyordu.
Tam o sırada, küçük Karınca sesleri duyup Aslan’ın yanına geldi. “Sana yardım edeceğim, dostum,” dedi Karınca. Aslan biraz umutsuzdu. “Sen küçüksün, bu ipleri nasıl keseceksin ki?” diye sordu, ama Karınca kararlıydı.
Karınca, avcıların kurduğu ağın iplerine doğru ilerledi ve tüm arkadaşlarını çağırdı. Binlerce karınca hep birlikte ipleri kemirmeye başladılar. Çok geçmeden, güçlü ağ zayıfladı ve Aslan serbest kaldı. Aslan şaşkınlıkla ayağa kalktı ve derin bir nefes aldı.
“Sen ve arkadaşların hayatımı kurtardınız,” dedi Aslan. “Benim gibi güçlü biri için bile bir dostun yardımı gerekebiliyormuş. Seni küçümsediğim için çok üzgünüm.”
Karınca gülümsedi. “Gerçek dostluk, zor zamanlarda belli olur, Aslan Kral. Dostlar birbirlerine boylarına ve güçlerine bakmadan yardım ederler,” dedi.
O günden sonra Aslan ve Karınca ormanın en iyi arkadaşları oldular. Diğer hayvanlar da bu dostluğu gördüler ve korkularını bir kenara bırakıp Aslan’la arkadaş oldular. Ormanda artık korkuya yer yoktu, herkes birbirine destek oluyordu.