Ayışığı ve Yıldızlar
Minik Ayışığı’nın hikayesi, uyku zamanının ne kadar değerli olduğunu ve huzur bulmanın ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Yıldızların ve ayın ışığına güvenerek, Minik Ayışığı uykusunun sırrını keşfetmişti.
Bir varmış, bir yokmuş, güzel bir köyde Minik Ayışığı adında bir kız çocuğu yaşarmış. Minik Ayışığı, her akşam güneşin batmasını bekler, ardından gökyüzünde yıldızları izlerken, uykuya dalmayı hayal edermiş. Fakat her gece biraz zor uyurmuş çünkü gökyüzündeki ışıklar ona çok ilginç gelir, merak eder ve uykusuz kalırmış.
Bir akşam, Minik Ayışığı birdenbire odasında beliren parlak bir ışık gördü. Hemen pencereye koştu ve dışarı baktığında, ay ışığının daha da parlak olduğunu fark etti. Ay, Minik Ayışığı’na gülümsedi ve “Merhaba Minik Ayışığı! Uykunun zamanı geldi. Gel, sana uykunun sırrını öğreteyim” dedi.
Minik Ayışığı biraz şaşkın ama heyecanlı bir şekilde ayın yanına geldi. Ay, yavaşça ve nazikçe şöyle dedi: “Yıldızlar uykunun koruyucularıdır. Onlar her gece, uyuyanların rüyalarını ışıkla besler. Ama rüya görmek için önce kalbinin huzura ermesi gerekir.”
Minik Ayışığı, “Ama nasıl huzur bulurum?” diye sordu.
Ay, “Derin bir nefes al ve gözlerini kapat. Bütün düşünceleri bırak, sadece sessizliği ve huzuru dinle,” dedi.
Minik Ayışığı, ayın söylediklerini dikkatle uygulayarak gözlerini kapadı. Derin bir nefes aldı ve vücudunu tamamen rahatlatmaya çalıştı. Yavaşça, başını yastığına koydu ve gözlerinde yumuşak bir ışık belirdi. O anda, bir rüya gibi, bir yıldız parladı ve etrafında dans etmeye başladı. Minik Ayışığı’nın kalbi huzurla doldu, nefes alışı daha rahatlamıştı.
Birden uykuya daldı ve rüyasında bir ormanda, parlayan yıldızların arasında koştuğunu, neşeyle gülümsediğini gördü. Ayışığı rüyasında özgürce uçtu, yıldızlarla dans etti.
Ertesi sabah, Minik Ayışığı uyanırken, gökyüzünde hala parlak yıldızlar vardı. İçinde bir huzur vardı. Artık her gece, uykuya daldığında, yıldızların ona huzur vereceğini biliyordu. Her sabah güne mutlu ve taze başlamıştı.
Ve o günden sonra, Minik Ayışığı her gece, gökyüzündeki ışıkları izlerken, rahatlıkla uyur ve tatlı rüyalarla uyanırmış.