Keloğlan ve Misketleri
''Keloğlan ve Misketleri'' Köyde yaşayan Cem, Misket adlı tavuğun sihirli taşlarını keşfeder. Taşlar, Misket’e kurnazlık ve üretkenlik sağlar. Keloğlan da bu sırrı öğrenir ve Misket ile dost olur. Birlikte sihirli taşları korurlar ve minik ejderhaların doğmasına tanık olurlar. Ejderhalar, köylerini korumak için taşları kullanır.
Keloğlan ve Misketleri
Bir varmış bir yokmuş, güzel bir köyde yaşayan Cem adında sevimli bir çocuk varmış. Cem hayvanları çok severmiş. Özellikle de tavuklarına bayılırmış. Bir gün köyde yumurtlamayan miskin bir tavuk olduğunu duymuş. Bu tavuk aynı zamanda kurnaz olmasıyla ün yapmış. Cem, bu gizemli tavuğun hikayesini merak etmeye başlamış.
Tavuğun adı Misketmiş. Misket, diğer tavuklardan farklıymış. Yumurtlamak yerine, bahçede oyun oynamayı tercih edermiş. Bir gün Cem, Misket’i takip etmeye karar vermiş. Misket, bahçede dolaşırken onu gizlice izlemiş. Misket, bir çalının altına gizlenmiş ve toprak altından çıkan renkli taşları toplamış. Cem, şaşkın bir şekilde Misket’in bu taşları neden topladığını düşünmüş.
Misket, topladığı taşları bir yere gömmüş ve “Bu taşlar sihirli,” demiş. “Her gece onları seviyorum ve onlar da bana güç veriyor.” Cem, Misket’in bu sözlerine inanmamış ama merakı daha da artmış. Misket, taşları toplamaya devam etmiş ve her gece onları sevmiş. Bir gün, Misket yumurtlamaya başlamış. Üstelik yumurtaları diğer tavuklarınkinden daha büyük ve renkliymiş.
Cem, Misket’in sihirli taşları sayesinde yumurtladığını anlamış. Misket, taşların gücüyle hem kurnaz hem de üretken olabilirmiş. Cem, Misket’in bu sırrını kimseye söylememeye karar vermiş. Artık her gece Misket’in yanına gidip onunla sohbet edermiş. Misket, Cem’e hayatın sırlarını öğretirken, Cem de Misket’e dostluk ve sevgi verirmiş.
Ve böylece, Cem ve Misket arasında güzel bir arkadaşlık başlamış. Cem, her gece Misket’in yanına gidip onunla sohbet ederken, Misket de ona hayatın değerini öğretmiş. İkisi birlikte, köydeki en güzel masalları yazmışlar ve herkesi büyülemişler.
Bir gün, köyün büyücüsü Keloğlan’a gelmiş. Keloğlan, Misket’in sihirli taşlarını duymuş ve onunla tanışmak istemiş. Misket, Keloğlan’ı bahçesine davet etmiş. Keloğlan, Misket’in topladığı renkli taşları gördüğünde şaşkınlıktan donup kalmış.
“Bu taşlar gerçekten sihirli mi?” diye sormuş Keloğlan.
Misket gülümsemiş ve “Evet,” demiş. “Bu taşlar bana güç veriyor. Onları sevdiğimde, hem kurnaz hem de üretken olabiliyorum.”
Keloğlan, Misket’in bu sırrını korumaya söz vermiş. Birlikte, taşların gizemini çözmeye karar vermişler. Misket, Keloğlan’a taşları nasıl sevdiğini göstermiş. Her gece, Misket ve Keloğlan birlikte taşları sevmişler. Taşlar, onlara bilgelik, cesaret ve dostluk veriyormuş.
Bir gün, Misket’in yumurtaları daha da renklenmeye başlamış. Keloğlan, bu yumurtaların içinde ne olduğunu merak etmiş. Misket, yumurtaların içinde sihirli yaratıkların olduğunu söylemiş. “Bu yaratıklar, taşların gücüyle doğuyorlar,” demiş. “Onlar da bize yardım edecekler.”
Keloğlan ve Misket, yumurtaların açılmasını beklemişler. Bir sabah, yumurtaların içinden minik ejderhalar çıkmış. Ejderhaların pulları renkli taşlara benziyormuş. Her bir ejderha, farklı bir özelliğe sahipmiş. Bir tanesi ateş püskürtüyormuş, bir diğeri suyu kontrol edebiliyormuş.
Keloğlan ve Misket, ejderhaları eğitmişler. Ejderhalar, köylerini korumak için sihirli taşları kullanmışlar. Köy halkı, Keloğlan ve Misket’e minnettar kalmış. Artık herkes, Misket’in bahçesine gelip taşları seviyormuş.
Ve böylece, Keloğlan ve Misket’in sihirli yolculuğu devam etmiş. Onlar, dostlukları ve cesaretleri sayesinde köylerine mutluluk getirmişler. Her gece, Misket’in bahçesinde toplanan taşlar, köyün ışığı olmuş.
Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Kısa Hikayeler yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.