Fantastik Masallar
-
Kayıp Anahtar Masalı
Bir zamanlar, çiçek kokularıyla dolu bir ormanda Diken adında neşeli bir kirpi yaşarmış. Diken, dikenli sırtıyla yavaşça yürür, herkese gülücükler saçarmış. Bir sabah, bir çalının dibinde parlayan bir anahtar bulmuş. Anahtar, gümüşten yapılmış gibi ışıldıyor, sanki bir sır saklıyormuş. Diken, anahtarı eline alınca hafif bir melodi duymuş, ama melodi yarım kalmış. “Bu ormanın kayıp neşesi olmalı!” demiş, sevinçle. Diken, ormanın…
Devamını Oku » -
Uçan Gemi Masalı
Bir zamanlar, rüzgârların şarkı söylediği bir ormanda Uçan adında neşeli bir serçe yaşarmış. Uçan, kanatlarını çırparak ağaçlar arasında dans eder, herkese neşe saçarmış. Bir sabah, bir çalının dibinde eski bir gemi maketi bulmuş. Gemi, ahşaptan oyulmuş, altın iplerle süslenmiş, sanki bir sır saklıyormuş. Uçan, gemiye dokununca hafif bir rüzgâr esmiş ve gemi titremiş. “Bu gemi uçabilir!” demiş, sevinçle. Uçan, ormanın…
Devamını Oku » -
Kayıp Çizme Masalı
Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanda Zıpzıp adında neşeli bir tavşan yaşarmış. Zıpzıp, uzun kulaklarını sallayarak zıplar, ormanı kahkahalarla doldururmuş. Bir sabah, bir çalının dibinde tek bir kırmızı çizme bulmuş. Çizme, parlak ve yumuşacıktı, sanki bir sır saklıyordu. Zıpzıp, çizmeyi giyince hafif bir dans melodisi duymuş. “Bu çizme özel!” demiş ve diğer çizmeyi bulmaya karar vermiş. Zıpzıp, ormanın bilge sincabı Fındık’a…
Devamını Oku » -
Kayıp Melodi Masalı
Bir zamanlar, çiçeklerle kaplı bir ormanda Pıtırcık adında minik bir fare yaşarmış. Pıtırcık, küçük patileriyle ormanda koşturur, herkese gülümserdi. Bir sabah, bir ağacın kökleri arasında eski bir flüt bulmuş. Flüt, ahşaptan oyulmuş, sanki bir sır saklıyormuş. Pıtırcık, flütü üfleyince hafif bir melodi çıkmış, ama yarım kalmış. “Bu ormanın kayıp melodisi!” demiş, sevinçle. Pıtırcık, ormanın bilge baykuşu Bilge’ye danışmış. Bilge, “Flüt,…
Devamını Oku » -
Sihirli Keman Masalı
Bir zamanlar, çiçek kokularıyla dolu bir ormanda Cıvıl adında neşeli bir serçe yaşarmış. Cıvıl, kanatlarını çırparak ağaçtan ağaca uçup şarkılar söylermiş. Bir sabah, bir meşe ağacının dalında parlayan bir keman bulmuş. Keman, altın telleriyle ışıldıyor, sanki bir sır saklıyormuş. Cıvıl, gagasıyla tellere dokununca, tatlı bir melodi ormanı sarmış. “Bu sihirli bir keman!” demiş, sevinçle. Cıvıl, ormanın bilge kaplumbağası Yavaş’a danışmış.…
Devamını Oku » -
Sihirli Sandal Masalı
Bir zamanlar, çiçek kokularıyla dolu bir ormanda Yemyeşil adında neşeli bir kurbağa yaşarmış. Yemyeşil, gölde zıplayıp şarkılar söyler, herkesi güldürürmüş. Bir sabah, gölün kıyısında parlayan bir sandal bulmuş. Sandal, gümüşten yapılmış gibi ışıldıyor, sanki bir sır saklıyormuş. Yemyeşil, sandala binince hafif bir dalga onu ilerletmiş. “Bu sihirli bir sandal!” demiş, sevinçle. Yemyeşil, ormanın bilge sincabı Fındık’a danışmış. Fındık, “Sandal, ormanın…
Devamını Oku » -
Ay Işığı Kolyesi
Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanda Pıpı adında minik bir fare yaşarmış. Pıpı, neşeli mi neşeli, meraklı mı meraklıymış. Bir gece, ay ışığının altında gezinirken, bir çalının arasında parlayan bir kolye görmüş. Kolye, gümüş bir zincirde ay şeklindeki bir taşla ışıldıyormuş. Pıpı, kolyeyi boynuna takar takmaz, etrafı ay ışığı gibi aydınlanmış! “Bu ay ışığı kolyesi!” demiş Pıpı, sevinçle zıplayarak. Ama kolyenin…
Devamını Oku » -
Kayıp Deniz Feneri ve Ay Işığı
Bir zamanlar, denizin tam ortasında, büyük bir kayalığın üzerinde bir deniz feneri vardı. Bu fener, yalnızca denizcilere yol göstermekle kalmaz, aynı zamanda ay ışığını toplayarak geceleri yıldızlar kadar parlardı. Ancak bir gün, fenerin ışığı aniden söndü. Denizciler yollarını kaybetti, köydeki herkes endişeye kapıldı. Bu köyde yaşayan küçük bir kız olan Lira, deniz fenerinin sönen ışığını yeniden yakmak için yola çıkmaya…
Devamını Oku » -
Karanlık Şatonun Yıldızları
Bir zamanlar, yüksek dağların arasında bir şato vardı. Bu şato, çevrede yaşayan halk tarafından “Karanlık Şato” olarak anılırdı. Gündüzleri sakin görünen bu şato, gece olunca yıldız gibi parlayan ışıklarla dolardı. Ancak kimse bu ışıkların nereden geldiğini bilmezdi. Şatoya yaklaşan herkesin yolu, kalın sislerle kaplanır ve geri dönmek zorunda kalırdı. Köyde yaşayan Mavi adında cesur bir çocuk, bu gizemi çözmeye karar…
Devamını Oku » -
Zümrüt Dağı’nın Koruyucusu
Bir zamanlar, gökkuşağının her rengine sahip olan Zümrüt Dağı adında bir yer vardı. Bu dağın zirvesinde, dünyayı kötülüklerden koruyan sihirli bir taş saklıydı. Ancak bu taş, sadece iyilik ve cesaret dolu bir kalbe sahip olan biri tarafından görülebilirdi. Taşın koruyucusu ise Yelva adında, insanlarla pek konuşmayan genç bir kızdı. Köydekiler, Yelva’nın dağla konuşabildiğini söyler, onun sırlarını bilen tek kişi olduğuna…
Devamını Oku »