Yıldız Tozu Ustası ve Kayan Takımyıldız

Gökyüzü kuyruklu yıldızları toplayıp onlardan yeni takımyıldızlar inşa eden bir usta vardı. Favori eseri, Küçük Köpek takımyıldızıydı. Ancak bir gece, Küçük Köpek gökyüzünden kayıp, dünyaya düştü! Usta, onu bulmak ve yerine yerleştirmek için ilk kez yeryüzüne inecek, bu macerada ona kayıp yıldızın peşindeki bir çocuk eşlik edecekti.

Orion, gökyüzünün mimarıydı. Geceleri, elinde devasa bir kevgirle kuyruklu yıldızların peşinden koşar, yakaladığı yıldız tozlarını bir araya getirir ve onlardan harikulade takımyıldızlar örerdi. En sevdiği eseri, bir köpek yavrusunu andıran, “Küçük Köpek” takımyıldızıydı. Onu o kadar canlı ve sevimli yapmıştı ki, insanlar bazen gökyüzünden hafif bir havlama sesi geldiğini iddia ederlerdi.

Bir gece, beklenmedik bir şey oldu. Gökyüzünde ani bir sarsıntı hissetti. Bakınca, Küçük Köpek’in yerinde yeller estiğini gördü! Takımyıldızdan geriye sadece birkağrı kopuk, sönük yıldız ve bir iz kalmıştı. İz, dünyaya doğru süzülüyordu. Orion’un yüreği ağzına geldi. Hiçbir takımyıldız daha önce gökyüzünden ayrılmamıştı.

Aynı gece, yeryüzünde, hayalperest bir çocuk olan Alp, penceresinden gökyüzünü izliyordu. Parlak bir ışık topunun, arka bahçelerine doğru süzüldüğünü gördü. Hemen pijamalarıyla dışarı fırladı. Işık, bahçelerindeki büyük ceviz ağacının altına düşmüştü. Yaklaştığında, bunun sıradan bir göktaşı olmadığını anladı. Yerde, minik, ışıldayan bir köpek yavrusu şekli titriyor ve hüzünlü bir şekilde sızlanıyordu. Bu, Küçük Köpek’ti!

Tam o sırada, arkasında hafif bir şimşek çaktı. Döndüğünde, gümüş renkli bir önlük giymiş, elinde yıldız tozuyla dolu bir kova tutan, heybetli bir adam gördü. Orion’du. “Onu buldun!” diye sevinçle bağırdı. Ama yüzü hemen bulutlandı. “Ama izi kopmuş. Onu tekrar gökyüzüne çıkaracak enerjiyi kaybetmiş.”

Alp, “O zaman ona biraz enerji verelim!” dedi. Ama Orion üzgünce başını salladı. “Sıradan bir enerji işe yaramaz. Ona, saf neşe ve arkadaşlık enerjisi lazım. Unutulmaz anıların enerjisi.”

Böylece, Alp ve Orion, Küçük Köpek’i yeniden canlandırmak için bir maceraya atıldı. Onu, dondurma yediği bir yaz gününe götürdüler. Küçük Köpek, dünyadaki ilk çilekli dondurmasını yedi ve burnuna kreması bulaştı. Işığı biraz daha parladı. Onu, bir sokak köpeği ve yavrularıyla tanıştırdılar. Küçük Köpek, onlarla koşup oynadı, ilk arkadaşlığını kurdu. Işığı daha da güçlendi. En sonunda, onu Alp’in ailesiyle tanıştırdılar. Yemek masasının altında, sevgiyle okşanan bir ev hayvanı gibi hissetti kendini. Işığı, göz kamaştırıcı bir parlaklığa ulaştı.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Sihirli Fener Masalı

Artık hazırdı. Orion, yıldız tozu kovasını açtı ve Alp’ten Küçük Köpek’i kucağına alıp kovaya doğru tutmasını istedi. Işıltılı yavru, kovadaki tozlarla birleşti ve yeniden bir takımyıldız halini aldı. Orion, onu hafifçe gökyüzüne fırlattı. Küçük Köpek, eski yerine, Büyük Köpek’in yanına geri döndü ve her zamankinden daha parlak bir şekilde parlamaya başladı.

Orion, Alp’e teşekkür etti. “Sen,” dedi, “bir takımyıldızı sadece yıldız tozuyla değil, sevgiyle de nasıl inşa edeceğimi öğrettin.” O geceden sonra, Alp gökyüzüne her baktığında, Küçük Köpek’in özellikle ona doğru parıldadığını hissetti. Ve bazen, rüzgarda, uzaktan gelen neşeli bir havlama duyduğuna yemin ederdi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu