Adisebaba ve Büyülü Nehir
Bu Adisebaba masalı, köyün kuruyan nehrini kurtarmak için Adisebaba ve Ali’nin çıktığı macerayı anlatıyor. Masal, yardımlaşmanın ve birlik olmanın ne kadar güçlü bir çözüm olduğunu ve zorlukların üstesinden gelmek için inançla çalışmanın önemini vurguluyor.
Bir zamanlar, uzak diyarlarda, ormanlarla kaplı bir köyde yaşayan Adisebaba adında bilge bir yaşlı adam vardı. Adisebaba, köy halkının sevgisini kazanmış, yardımseverliği ve bilgeliğiyle tanınırdı. Herkes ona dertlerini anlatır, o da her zaman sakin ve düşünceli cevaplar verirdi.
Bir gün, köyde büyük bir sorun ortaya çıktı. Köyün yanından geçen nehir, aniden kurumuştu. Bu nehir, köyün hayat kaynağıydı; tarlalar nehirden sulanır, insanlar suyunu buradan alırdı. Köy halkı çok endişelenmişti. Herkes nehrin neden kuruduğunu merak ediyor, ama kimse bu duruma bir çözüm bulamıyordu.
Köylüler, Adisebaba’ya gidip yardım istediler. Adisebaba, “Nehrin neden kuruduğunu öğrenmek için nehrin kaynağına gitmemiz gerek,” dedi. Köylüler, Adisebaba’nın bu sözlerini duyunca ona güvenip nehrin kaynağına doğru yola çıkmaya karar verdiler. Adisebaba, köyün en cesur genci olan Ali’yi yanına alarak bu zorlu yolculuğa başladı.
Yol boyunca büyük ormanlardan, dağlardan geçtiler. Yürüdükçe nehir yatağının nasıl kuruduğunu ve toprağın nasıl çatladığını fark ettiler. Adisebaba, Ali’ye bu kuraklığın ardında büyülü bir güç olduğunu hissettiğini söyledi. “Bu nehir, sıradan bir nehir değil, köyümüze hayat veren sihirli bir nehir. Bir şey bu sihri bozmuş olmalı,” dedi.
Nihayet, nehrin kaynağına ulaştılar. Kaynağın bulunduğu mağarada, dev bir taşın nehrin önünü kapattığını gördüler. Taş, nehrin akışını tamamen durdurmuştu. Ancak Adisebaba, bu taşın sıradan bir taş olmadığını biliyordu. Taşın üzerinde eski bir yazı vardı: “Bu taşı sadece kalbi temiz olan, yardımlaşmayı bilen biri kaldırabilir.”
Adisebaba, Ali’ye döndü ve “Bu taşı birlikte kaldırabiliriz, ama önce yardımlaşmanın gücüne inanmalıyız,” dedi. Ali, Adisebaba’nın söylediklerini anladı ve birlikte taşın önüne geçtiler. Adisebaba ve Ali, ellerini taşın üzerine koyarak bütün güçleriyle kaldırmaya çalıştılar. Ancak bu, sadece fiziksel bir güç değil, kalplerindeki yardımlaşma ve inançla yapılan bir hareketti.
Sonunda taş yerinden oynadı ve nehir yeniden akmaya başladı. Su, mağaradan dışarıya fışkırdı ve kuruyan topraklara can verdi. Adisebaba ve Ali, köye döndüklerinde herkes onları sevinçle karşıladı. Nehir yeniden hayat kaynağı olmuş, köydeki tarlalar yeşermeye başlamıştı.
Adisebaba, köy halkına şöyle dedi: “Bazen sorunların çözümü sadece güçle değil, inanç ve yardımlaşmayla gelir. Nehri kurtardık çünkü birlikte çalıştık.” O günden sonra, köy halkı yardımlaşmanın ve birlik olmanın gücünü bir daha unutmamak üzere kalplerine kazıdı.