Adisebaba ve Yedi Akıllı Fare
Bu Adisebaba masalı, köydeki akıllı farelerin ve bilge yaşlı adamın birlikte uyum içinde yaşama hikayesini anlatıyor. Masal, çocuklara dostça iletişim kurmanın ve paylaşmanın önemini öğretiyor.
Bir zamanlar, büyük bir köyde Adisebaba adında bilge bir yaşlı adam yaşardı. Adisebaba, köydeki herkesin sevdiği, her sıkıntıya bir çözüm bulan ve köylülerin akıl hocasıydı. Köyün sınırında bir tahıl deposu vardı ve bu depoda, her yıl hasat edilen buğdaylar saklanırdı. Fakat bu yıl, yedi küçük fare depoya girerek buğdaylardan yemeye başlamıştı.
Köydeki herkes fareleri nasıl yakalayacaklarını düşünüyordu, fakat fareler o kadar akıllıydı ki, her türlü tuzaktan kaçmayı başarıyorlardı. Köy halkı bu işin üstesinden gelmek için Adisebaba’ya başvurdu. Adisebaba bir süre düşündü ve farelerle konuşmaya karar verdi.
Gece yarısı, Adisebaba farelerin saklandığı yere geldi. Yavaşça eğildi ve şöyle seslendi: “Ey küçük fareler! Bu köydeki buğdaylar sadece insanların değil, aynı zamanda sizin gibi hayvanların da yaşaması için. Ancak buğdayları dikkatli tüketmezseniz, hepimiz aç kalırız.”
Farelerin lideri olan Cesur Fare, Adisebaba’nın bilgece konuşmasını dinleyerek ona hak verdi. Ancak arkadaşlarını ikna etmek için bir çözüm arıyordu. Adisebaba, “Size her hafta biraz buğday vereceğim, fakat siz de depodaki buğdaylara dokunmayacaksınız,” dedi.
Fareler, Adisebaba’nın bu önerisini kabul etti ve her hafta belirli bir miktar buğdayla yetinmeyi öğrendi. Bu şekilde, hem insanlar hem de fareler birlikte uyum içinde yaşamayı başardılar. O günden sonra, fareler Adisebaba’ya büyük bir saygı duymaya başladılar ve Adisebaba’nın köydeki her canlının dostu olduğunu öğrendiler.