Ali’nin Sabır Bahçesi
Bu hikayede, Ali’nin sabrı ve duası sayesinde kurumuş bir bahçeyi yeniden canlandırması anlatılıyor. Sabır ve inanç, zor zamanlarda insanlara umut verir ve dualarının karşılığını bulmalarına vesile olur. Dini hikayeler, çocuklara sabretmeyi ve inançla beklemeyi öğretirken aynı zamanda Allah’ın her zaman onların yanında olduğunu hatırlatır.
Bir zamanlar, Ali adında küçük bir çocuk yaşarmış. Ali, köyündeki herkes tarafından sevilen, iyi kalpli ve yardımsever bir çocukmuş. Ali’nin en çok sevdiği şeylerden biri, her sabah erkenden uyanıp bahçeye gitmek ve oradaki çiçeklerle ilgilenmekmiş. Ancak bir gün bahçedeki tüm çiçekler solmuş, toprağı kurumuş ve bir damla su bile bulunamaz hale gelmiş.
Köyde uzun zamandır yağmur yağmıyormuş, ne ağaçlar meyve veriyor ne de çiçekler açıyormuş. Herkes büyük bir üzüntü içindeymiş, ama Ali umudunu kaybetmemiş. Her sabah olduğu gibi bahçeye gidip dua eder, çiçeklerine su döker gibi yaparmış. Köylüler, Ali’ye bakıp “Neden hala çiçeklerine bakıyorsun? Toprak kuru, çiçeklerin canlanması imkansız!” derlermiş. Ama Ali her zaman şu cevabı verirmiş: “Sabır ve dua ile her şey mümkün. Allah sabredenleri sever.”
Bir sabah, Ali yine bahçesine gitmiş ve dualarını ederek çiçeklerine su dökermiş gibi ellerini toprağa sürmüş. Tam o sırada, gökyüzünde bir bulut belirmiş. Ali ellerini gökyüzüne kaldırıp: “Allah’ım, sabrımı ve dualarımı kabul et!” demiş.
O an, gökten ince ince yağmur damlaları düşmeye başlamış. Ali’nin kurumuş bahçesi, yeniden canlanmış. Çiçekler tekrar açmış, ağaçlar meyve vermeye başlamış. Köylüler bu mucizeyi görünce şaşkınlık içinde Ali’nin yanına koşmuşlar. “Ali, senin sabrın ve duaların bu bahçeyi yeniden hayata döndürdü,” demişler.
Ali ise gülümseyerek: “Allah her duayı işitir, ama sabrın en büyük meyvesi, O’nun bize uygun gördüğü zamanda gerçekleşir,” demiş.
O günden sonra köy halkı, Ali’nin sabır ve dua ile mucizeler gerçekleşebileceğini öğrendi. Artık herkes dualarını ederken sabırlı olmayı da unutmazmış.