Ayışığı ve Yıldızlar

Bir zamanlar, küçük bir köyde Ayşegül adında sevimli bir kız yaşardı. Her gece uyumadan önce gökyüzüne bakmayı çok severdi. Ayşegül, her bir yıldızın farklı bir dileği olduğunu düşünürdü. En sevdiği zaman ise Ayışığı’nın parlamaya başladığı andı. Ayşegül, ay ışığına her bakışında, rüyalarında yeni yerler keşfedeceğini hayal ederdi.

Bir akşam, Ayşegül yatağında mışıl mışıl uyumaya başladığında, gözleri birden parladı. O gece, rüyasında Ayışığı ona doğru bir yol gösteriyordu. Ayışığı, “Ayşegül, seni güzel bir rüyaya götüreceğim,” dedi. Ayşegül hemen gözlerini kapattı ve bir anda kendini parlayan bir gökyüzünün içinde buldu.

Yavaşça süzülen Ayşegül, rengarenk bulutların arasından geçerek, rüya diyarına doğru uçmaya başladı. Bir süre sonra, karşısına minik bir yıldız çıktı. “Merhaba Ayşegül! Benim adım Işık. Benimle gel, sana harika bir yer göstereceğim,” dedi. Ayşegül, neşeyle başını sallayarak Işık’a doğru uçtu.

Yıldız Işık, Ayşegül’ü rüya diyarının en güzel yerine götürdü. Burada, yapraklar gümüşten yapılmış, çiçekler altın rengiyle parlıyordu. Ayşegül, “Burada ne kadar da güzel!” diye haykırarak yere oturdu. “Burası Yıldızlar Ülkesi,” dedi Işık. “Burada her dilek gerçek olur.”

Ayşegül, etrafındaki güzelliklere hayran kalmıştı. “Ben de burada bir dilek tutmak istiyorum,” dedi. Yıldız Işık gülümsedi ve “Tabii, dileğini söyle, Ayşegül!” dedi. Ayşegül, gözlerini kapatarak, “Bir gün her gece Ayışığı’nın ışığı altında uyumak istiyorum,” diye dilek tuttu.

Işık, Ayşegül’ün dileğini duydu ve ona bir hediye verdi. “Artık her gece Ayışığı seni koruyacak ve sana tatlı rüyalar gösterecek. Geceyi huzur içinde geçireceksin,” dedi. Ayşegül mutlu bir şekilde Işık’a teşekkür etti.

Ertesi sabah, Ayşegül gözlerini açtığında, yumuşacık yatakta uyandığını fark etti. Gözleri parlıyordu, çünkü rüyası onu ne kadar huzurlu ve mutlu yapmıştı. O günden sonra, her gece gökyüzüne bakarken Ayışığı’nın ona verdiği huzuru hatırlayarak, tatlı rüyalarla uyuyordu.