Yalnız Tavuğun Mutlu Sonu
''Yalnız Tavuğun Mutlu Sonu'' Yeşillikler içinde bir köyde, çiftçi ve karısı hayvanlarıyla mutlu bir yaşam sürerler. Bir tavuğun kaçışı onu kurtlar ve zehirli meyveler gibi tehlikelerle dolu maceralara sürükler. Zorluklarla dolu bu yolculuktan sonra, çiftçi tarafından kurtarılan tavuk, gerçek mutluluğun ve güvenliğin kümeste olduğunu anlar ve evine dönmenin değerini kavrar.
Yaramaz Tavuğun Mutlu Sonu
Şirin mi şirin bir köyde yemyeşil ağaçların arasında küçük bir kulübe varmış bu kulübede iyi kalpli çiftçi ve Karısı yaşarmış bu çiftçinin inekleri tavukları eşekleri ve kuzuları varmış. Her gün eşiyle bu hayvanlara bakar.
Taze sütü içer; yumurtayı yerlermiş. Bu çiftçinin kümesi evlerinin hemen yan tarafındaymış. Eşi tavuklara buğday atarken kümesteki yaramaz tavuklardan bir tanesi kümesten kaçıvermiş. Zavallı kadın arkasından koşmuş ama bir türlü o tavuğu yakalayamamış. Yaramaz tavuk kümesten kurtulduğu için çok mutluymuş. Mutluymuş mutlu olmasına ama başına gelecek felaketleri bilmiyormuş. Yaramaz tavuk var gücüyle koşarak kulübeden uzaklaşmış.
Göl kenarındaki sazlıklara gitmiş. Gölden kana kana su içmiş ve sazlıkların tohumlarını doyasıya yemiş. Keyifli keyifli gezinirken gölde aç kurdun yansımasını görmüş. Arkasını dönüp bi bakmış karşısında yaşlı bir kurt 10’a çıkart doğru geliyor. Yaşlı kurdun kendisini yiyeceğini anlamış ve kanatlarını çırpar çıpa koşarak bir ağacın kovuğuna saklanmış. Yaşlı kurt yaramaz tavuğu kaybetmiş. Yaramaz tavuk kurttan kurtulduğunu düşünerek çok sevinmiş sonra oradan ayrılıp ormanda gezinmeye devam etmiş.
Yürümüş yürümüş ve orman meyvelerinin yanına gelmiş birbirinden renkli birbirinden iri sulu sulu meyveleri görünce iştahı açılmış. Hiç düşünmeden zıplamış ve bir tanesini koparmış. O kadar lezzetli gözüküyormuş ki zaman kaybetmeden hepsini midesine indirivermiş. Meğer bu renkli ve lezzetli görünen orman meyvesi zehirliymiş. Tavuğun karnı ağrımaya başlamış. Adım atmaya mecali kalmamış. Kendini o kadar yalnız hissediyormuş ki. Şimdi çiftlikte olsa sahibi ona hemen ilacını verirmiş.
Gözyaşları içinde yaptığından pişmanlık duyarken yanına bilgi karga gelmiş. Ve ona bir tane meyve uzatmış. Bu meyve yediği zehirlİ orman meyvesinin panzehriyiymiş. Bu meyveyi yerse iyileşeceğini söylemiş ve ormanda yaşamın ne kadar tehlikeli olduğu konusunda sıkı sıkı uyarmış. Yaramaz tavuk hemen meyveyi yemiş ve iyileşmiş. Mutluluk içerisinde bilge kargoya teşekkür etmiş ve koşarak oradan uzaklaşmış. Yaramaz tavuk ormanda yaşamak benim için uygun değil diye düşünmüş.
Bu yüzden kulübenin yolunu tutmuş. Kulübeye yaklaştığında kümesteki arkadaşlarını görmüş. Sonra çiftçinin yanına gitmekten vazgeçmiş. Çünkü biliyormuş ki kümese girince gene canı sıkılacakmış. Ben en iyisi çiftçiye gözükmeden diğer hayvanların yanında yaşamaya çalışayım diye düşünmüş. Ahırdaki ineklerin yanına gitmiş. Burası kümesten daha büyükmüş. İneklerin önündeki yemleri yemeye başlamış. Bu yemler daha büyükmüş.
Ama inekler bu durumdan çok rahatsız olmuşlar. Çünkü yemlerini onunla paylaşmak istememişler. Hepsi birlikte onu ahırdan kovmuşlar. Tavuğun aklına küçük buzağılar gelmiş. Beni inekler istemedi ama küçük buzağılar benimle yaşamayı kabul edebilir demiş. Sevinçle küçük buzağıların yanına gitmiş. Küçük buzağılar tavuğun gelmesine çok sevinmişler.
Seninle sürekli oyun oynarız demişler. Tavuk da bu teklifi kabul etmiş. Bu buzağılar her sabah biberonla süt içermiş. Ve başka yiyecek hiçbir şey yokmuş. Zavallı tavuk biberondan süt içemiyormuş. Çünkü ağzı çok küçükmüş. Açlıktan karnı ağrımaya başlamış. Karnı çok açmış ama buzağılar bir türlü duruyormuş sürekli onunla oyun oynamak istiyormuş.
Aç tavuk oyun oynamaya mecali kalmadığını anlamış ve koşarak oradan uzaklaşmış. Fakat kümese girmeyi istemiyormuş. Aç karna dolanırken komşu kulübedeki korkunç köpek 10’a çıkart doğru koşmaya başlamış. Bu köpek de günlerdir açmış. Zavallı tavuk tüm gücüyle koşmaya başlamış. Koşmuş koşmuş ve kendini çiftçinin kucağına atmış. Çiftçi tavuğunu kucağında görünce çok sevinmiş ‘’Ah benim çilli kızım nerelerdeydin sen? Seni o kadar çok özledim ki…’’ demiş.
Onun soğuktan yıpranan tüylerini sevmiş. Bir avuç dolusu yedirmiş, suyunu içirmiş. Sonra da kümese diğer arkadaşlarının yanına kapatmış. Yaramaz tavuk artık akıllanmış. Kümeste güvende olduğunu ve huzurlu bir hayat yaşamak için kümeste kalması gerektiğini anlamış. Şimdi diğer arkadaşlarıyla birlikte sıcacık kümesinde yaşıyor ve her gün yumurtluyormuş. Çiftçi ve karısı da havalar güzel olunca kümesteki tüm hayvanları bahçeye çıkarıyormuş. Yaramaz tavuk ömrünün sonuna kadar kümeste mutlu mesut yaşamış.
Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Ümran ARICAN gibi masal yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak.Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz. Tüm değerli okuyucularımızın huzurunda bu masalı tarafımıza gönderen Ümran ARICAN ‘ a tekrar ve tekrar teşekkürler ediyoruz.