Gizemli Göletteki Altın Balık
Bu Grimm masalı, iyilik yapmanın ve cömert olmanın değerini anlatıyor. Altın balığın dilekleri, çocuklara kendilerinden başkaları için iyilik dilemeyi ve paylaşmayı öğretiyor.
Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan Hans adında iyi kalpli bir balıkçı varmış. Hans, her sabah köyün yakınındaki gölete gider, elindeki ufak tekneyle balık tutup geçimini sağlarmış. Bir gün, ağını gölete atmış ve büyük bir balık yakalamış. Ancak bu sıradan bir balık değilmiş; pulları altın gibi parlayan bir balıkmış.
Balık, Hans’a yalvararak konuşmuş: “Beni bırak, eğer özgürlüğümü geri verirsen dileklerini yerine getiririm.” Hans, balığın konuşmasına çok şaşırmış ama ona acımış ve özgürlüğünü geri vermiş. Altın balık, Hans’a minnetle bakarak kaybolmuş ve ona, “Üç dilek hakkın var, ne dilersen dile benden iste,” demiş.
Hans, köydeki kulübesine dönmüş ve düşündükten sonra ilk dileğini dile getirmiş: “Köyümüz için bereketli topraklar istiyorum.” Ertesi gün, köyün tarlaları hiç olmadığı kadar yeşermiş, mahsuller bol olmuş. Köy halkı, Hans’a minnettar olmuş.
Zaman geçtikçe Hans ikinci dileğini dile getirmeye karar vermiş: “Herkes için bolca yiyecek olsun.” Bu dileği de gerçekleşmiş ve köyde açlık kalmamış. Ancak Hans son dileğini kullanmadan önce dikkatli düşünmüş, çünkü bir daha balığı çağırmayacağını biliyormuş.
En sonunda Hans, son dileğini köyde herkesin sağlık ve huzur içinde yaşaması için istemiş. Altın balık bu dileği de yerine getirmiş ve göletin derinliklerine geri dönmüş. O günden sonra Hans ve köy halkı, balığın hediyeleriyle huzur içinde yaşamış ve Hans’ın cömertliği sayesinde köyde refah hep daim olmuş.