Keloğlan ve Altın Yumurta
Bu Keloğlan masalı, bir gencin, ilk başta tembel ve bencilken, hayatını değiştiren değerleri keşfetmesini anlatıyor. Altın yumurtanın gerçekte ne kadar değersiz olduğunu ve gerçek ödüllerin paylaşmak ve iyi niyetle gelmesi gerektiğini vurguluyor. Eğlenceli ve öğretici bir masal, dostluğun ve sevginin önemini anlatıyor.
Bir zamanlar, uzak bir köyde Keloğlan adında akıllı ama bir o kadar da tembel bir genç yaşarmış. Keloğlan, her zaman işlerden kaçmak için bir yol bulur, köydeki en kolay işi yapmayı tercih edermiş. Ama bir gün, büyük bir değişim olur ve Keloğlan’ın hayatı bambaşka bir yöne kayar.
Bir sabah, köyün dışında bir tavuk sesi duymuş. “Ne kadar ilginç,” demiş Keloğlan, “Bugün biraz yürüyeyim, belki bir şeyler bulurum.” Hemen kalkıp, tavuk sesinin geldiği yöne doğru gitmiş. Yolda ilerlerken, ormanın derinliklerinde bir tavuk görmüş. Ama bu tavuk, öyle sıradan bir tavuk değilmiş. Tavuğun yediği otlar, altın sarısıymış.
Keloğlan, biraz daha yaklaştığında, tavuk ona bakarak “Merhaba Keloğlan!” demiş. Keloğlan şaşkın bir şekilde “Beni nasıl tanıyorsun?” diye sormuş. Tavuk gülümsemiş ve “Ben, çok özel bir tavukum. Sana bir sır vereceğim. Eğer beni dinlersen, sana harika bir ödül vereceğim.” demiş.
Keloğlan, “Tamam, ne yapmam gerektiğini söyle!” demiş. Tavuk, “Her sabah beni burada bulacaksın. Yalnızca bana bakarak, dilini bağlamadan güzel bir dilek dilemeni istiyorum. Eğer bunu doğru yaparsan, bir altın yumurta kazanacaksın,” demiş.
Keloğlan, tavukla anlaşma yapıp her gün sabahları tavukla buluşmuş. Her sabah, tavuk ona bakarak, dilekler dilemesini istiyormuş. Keloğlan, tavukla her gün konuştuğunda, tavuk ona “Bugün dileklerini kabul ediyorum, Keloğlan. Bunu çok iyi yaptın,” diyormuş.
Bir sabah, Keloğlan çok doğru bir dilek dilemiş: “Altın bir yumurta almak istiyorum.” Dileğini söylediğinde, tavuk büyük bir gülümseme ile Keloğlan’a doğru döndü ve parlayan bir yumurta bıraktı. Keloğlan şaşkınlıkla yumurtayı aldı ve ne yapacağını bilemedi.
Bir süre sonra, Keloğlan köyüne geri döndü ve altın yumurtayı köyün halkına gösterdi. Köylüler, “Bu, Keloğlan’ın talihidir! Altın yumurta kazanmış!” diyerek çok şaşırdılar. Keloğlan, kazandığı bu yumurtayı köyün zenginlerine satmayı düşündü.
Ancak, tavuk ona şöyle demişti: “Keloğlan, bir altın yumurta seni mutlu etmez. Gerçek mutluluk, doğru şeyleri yapmaktan gelir.” Keloğlan, tavuktan bu öğüdü alarak, kendisine bir karar verdi. Yumurtayı köye geri götürdü ve köylülerle paylaştı. Onlara, mutlu olmanın en önemli şeyin paylaşılan sevgiler ve çabalar olduğunu öğretti.
Bundan sonra, Keloğlan her sabah tavukla buluştuğunda, doğru dilekler dileyerek, kendisine daha çok dost kazandı. Köydeki insanlar, ona hayran kaldılar ve Keloğlan, altın yumurtadan daha değerli bir şey kazandığını fark etti: Dostluk, güven ve mutluluk.