Keloğlan ve Sihirli Pınar
Bu Keloğlan masalı, genç Keloğlan’ın dürüstlüğü ve yardımseverliğiyle köyüne su getirme macerasını anlatıyor. Masal, çocuklara iyiliğin ve dürüstlüğün gücünü öğretiyor. Keloğlan’ın cesareti ve yardımseverliği, köylüler için bir umut kaynağı oluyor.
Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Keloğlan adında tatlı mı tatlı, zeki bir delikanlı varmış. Keloğlan, annesiyle birlikte yaşar, her gün ormana gider, odun toplar ve geçimlerini sağlarmış. Bir gün, annesi ona “Keloğlan, kuraklık yüzünden köyde su kalmadı, bize bir su kaynağı bul,” demiş. Keloğlan, annesinin bu sözleri üzerine hemen yola koyulmuş.
Keloğlan ormanda yürürken, ağaçların arasında parıldayan bir ışık görmüş. Işığa doğru ilerleyince bir pınara rastlamış. Pınarın suyu o kadar berrakmış ki, suyun içindeki taşlar bile net bir şekilde görünüyormuş. Tam su içmek için eğildiğinde, pınarın içinden ince bir ses duymuş. Bu, pınarın ruhuymuş!
Pınar ruhu, “Ey Keloğlan, eğer bana bir iyilik yaparsan köyüne su sağlayacağım. Ama önce, dürüst ve yardımsever olduğunu kanıtlamalısın,” demiş. Keloğlan, hemen bu teklifi kabul etmiş ve pınarın ruhuna nasıl yardım edebileceğini sormuş. Pınar ruhu, ona, köydeki yaşlı bir kadının zor durumda olduğunu, ona yardım etmesini istemiş.
Keloğlan, köye geri dönüp yaşlı kadının evine gitmiş. Kadıncağız yalnız yaşadığı için evi bakımsız kalmış, kendi başına işlerini yapamaz hale gelmiş. Keloğlan, yaşlı kadının işlerini yapmış, bahçesini düzenlemiş ve ona yemek yapmış. Kadın, Keloğlan’ın bu yardımseverliğinden çok mutlu olmuş ve ona dualar etmiş.
Keloğlan, tekrar pınarın yanına döndüğünde, pınar ruhu ona gülümsemiş ve “Dürüst ve yardımsever olduğunu kanıtladın, şimdi köyüne su vereceğim,” demiş. O andan itibaren, pınardan çıkan su köyün her yanına ulaşmış, kuraklık sona ermiş. Köylüler Keloğlan’a teşekkür etmiş, onun bu yardımseverliği dilden dile anlatılmış.
Keloğlan, köyünü kurtardığı için büyük bir mutluluk duymuş ve annesine dönerek, “Anneciğim, pınarın suyu artık köyümüze hayat veriyor,” demiş. O günden sonra, köyde bolluk ve bereket hiç eksik olmamış.