Küçük Karınca ve Büyük Ders
Bu masal, küçük bir karınca olan Karam’ın, zamanında çalışmanın ve sorumluluk almanın önemini öğrenmesini anlatıyor. Çocuklara iş ve eğlence arasındaki dengeyi öğretirken, aynı zamanda sorumluluk sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulayan eğitici bir hikaye sunuyor.

Bir zamanlar, büyük bir ormanda çalışkan bir karınca ailesi yaşarmış. Bu karıncalar her zaman çalışır, yiyecek toplar ve kışa hazırlanırlarmış. Aralarında en küçük olanı ise Karam adındaki karınca imiş. Karam, diğer karıncalar kadar çalışmayı sevmiyor, daha çok oyun oynamak istiyormuş. Karam her gün, “Daha çok zaman var, neden bugün çalışayım ki?” diyerek kış hazırlıklarını erteliyormuş.
Bir gün, ailesi ona “Karam, kış yaklaşıyor, biz yiyecek topluyoruz. Eğer sen de toplamazsan aç kalırsın,” demişler. Ama Karam, “Daha çok zaman var,” diyerek çalışmayı yine ihmal etmiş.
Zaman geçmiş, sonbahar gelmiş ve kışın soğuk rüzgarları esmeye başlamış. Ormandaki tüm karıncalar yuvalarına çekilip, topladıkları yiyeceklerle rahatça kışı geçirmeye hazırlanmışlar. Ancak Karam, hiçbir yiyecek toplamamış olduğu için çok açmış.
Karam, ailesinden yardım istemiş: “Yiyeceklerim yok, ne olur bana yardım edin.” Ailesi ona yiyecek vermiş ama ona aynı zamanda önemli bir ders de öğretmişler: “Karam, hayat sadece oyun oynamak değildir. Çalışmak ve geleceği düşünmek de gerekir. Eğer herkes senin gibi yapsaydı, hepimiz aç kalırdık.”
Karam bu sözlerden çok etkilenmiş. O günden sonra, oyun oynamayı çok sevse de, zamanını daha iyi değerlendirmeye başlamış. İşini yapmayı öğrenmiş ve ailesiyle birlikte çalışarak hem oyun oynamış hem de kışa hazırlık yapmış.