Nasreddin Hoca’nın Eşşeği
''Nasreddin Hoca'nın Eşşeği'' Kısa hikayesinde insanların ödül kazanmak için yalanlar söyleyebileceğini anlatıyor.Bu hikayemizde herkese güvenmemiz gerektiğini anlatmaktadır.


Nasreddin Hoca’nın Eşşeği
Günlerden bir gün Nasreddin Hoca‘nın çok sevdiği eşeği kaybolur. Hoca, tüm kasabayı dolaşır, eşeği arar arar durur, ancak maalesef hiç bir şekilde eşşeğini bulamaz. Kasabada yaşayan köylüler , hocanın eşeğini bulması için yardım etme kararı alırlar.
Hoca, insanların eşeğini bulmaları için bir hediye vereceğini söyler. “Eşeğimi bulan kişiye çeyrek altın vereceğim” der. Köylüler de zaten eşeği bulmak istiyordu ancak bu hediyeden sonra daha da özenle hemen aramalara başladılar. Fakat her yere bakmalarına rağmen hiç bir şekilde eşeği bulamazlar.
Bir hafta sonra, hocanın eşeğini kasabanın etrafında ki ormanlarda otlarken bulurlar. Eşeğini bulana çeyrek altın vereceğim sözünü verdiğini aklına gelir ve köylülerin toplandığı bir köy kahvesine doğru gider.
Kasabada yaşayan birisi, “Hocam, eşeği ben buldum, ödülümü verebilir misin? ” der.
Nasreddin Hoca, “Tabi ki, ödülünü alabilirsin. Ancak önce eşeğimi getirmen lazım” der.
Eşeği bulan adam şaşırarak, “Hocam, eşeğini ben buldum ya. Neden sana getirmem gereksin?”
Nasreddin Hoca gülerek söylemiş, “Eşeğimi bulana çeyrek altın verme sözümü tutacağım, fakat ödülü vermeden önce bu eşeğin gerçekten benim olduğunu bilmem lazım.” der
Köylü adam düşünür , düşünür ve sonra Hoca’nın ne söylemek istediğinin farkına varır. “Haklısın Hocam, eşek senin değil. Sadece bulduğum eşeği söyledim, senin eşeğin olduğunu düşündüğüm için ödülü hak etmiyorum” der ve utanarak oradan ayrılır.
Nasreddin Hoca’mız bu hikayesinde insanların dürüstlüğünü sınayarak yalan söyleyebilecekleriyle alakalı önemli bir ders verir.
