Tilki ve Leylek
Bu Ezop masalı, Tilki ve Leylek’in birbirlerine karşı davranışlarını ve kurnazlığın her zaman kazandırmayacağını anlatıyor. Çocuklara nazik ve adil olmanın önemini öğreten masal, dostlukta karşılıklı saygının değerini vurguluyor.
Bir zamanlar, Tilki ve Leylek çok iyi arkadaşlardı. Tilki, zekası ve kurnazlığı ile ünlüydü; Leylek ise zarif ve sabırlıydı. Bir gün Tilki, Leylek’e akşam yemeğine gelmesini teklif etti. Leylek bu daveti kabul etti ve akşamüstü Tilki’nin evine gitti.
Tilki, yemeği geniş ve sığ bir tabakta servis etti. Kendisinin kolayca yiyebileceği çorbayı hızlıca içmeye başladı, ama Leylek uzun gagası nedeniyle çorbayı tabağın üzerinden alamıyordu. Leylek, Tilki’nin bu kurnazlığı karşısında üzülse de, ona belli etmedi. Çorbasını içemeden eve dönmek zorunda kaldı.
Bir süre sonra Leylek, Tilki’yi kendi evine davet etti. Leylek, yemeği uzun ve dar bir sürahide servis etti. Uzun gagasını sürahinin içine daldırarak kolayca yemeğini yedi, ama Tilki geniş ağzıyla sürahinin içindeki yemeğe ulaşamıyordu. Tilki, Leylek’in bu hareketini görünce yaptığı davranışın karşılığını aldığını anladı. Leylek ise nazikçe gülümsedi ve ona, “Dostum, her zaman başkalarına düşündüğümüzden daha nazik olmalıyız,” dedi.
Bu olaydan sonra Tilki, başkalarına karşı daha düşünceli davranması gerektiğini öğrendi ve dostluklarında daha nazik ve dürüst oldu.