Gökkuşağının Ardındaki Gizemli Ülke
Bu klasik çocuk masalı, Zeynep’in cesaret ve iyilikle gökkuşağının ardındaki gizemli ülkeye yaptığı macerayı anlatıyor. Masal, çocuklara hayal gücünü ve kalbinin gücünü kullanmanın önemini gösteriyor. Masalist.com’daki bu masal, küçük okurları hayal dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.
Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan Zeynep adında meraklı bir kız varmış. Zeynep, en büyük hayalinin gökkuşağının sonuna gitmek olduğunu her fırsatta söylermiş. Gökkuşağının ardında bir hazine olduğuna inanır ve hep oraya gitmenin yollarını ararmış. Her yağmurdan sonra gökyüzünde beliren gökkuşağını gördüğünde, gözleri ışıldar, kalbi hızla çarparmış.
Bir gün, yağmur durduktan sonra gökyüzünde olağanüstü parlak bir gökkuşağı belirivermiş. Zeynep, bu fırsatı kaçırmamak için hızla dışarı çıkmış. Gökkuşağının başını dikkatlice izleyerek, sonunun ormanın derinliklerine gittiğini fark etmiş. “Bu sefer gökkuşağının sonuna varacağım!” demiş kendi kendine.
Ayakkabılarını giyip, küçük sırt çantasını alarak yola koyulmuş. Yolda ormandaki hayvanlar ona eşlik etmiş. Zeynep, cıvıl cıvıl kuşlar ve koşturan tavşanlar arasında yürürken, gökkuşağına her adımda biraz daha yaklaşmış. Ancak ormanın içinde ilerledikçe, yollar daha da karmaşıklaşmış. Ağaçlar birbirine dolanmış ve orman sanki onu yolundan saptırmak istiyormuş.
Tam o sırada, Zeynep’in önüne küçük, parlak bir ışık belirmiş. Bu ışık bir periymiş! “Merhaba Zeynep,” demiş peri, “Gökkuşağının sonuna gitmek mi istiyorsun? O halde cesaretini ve iyiliğini kullanmalısın, çünkü sadece kalbi temiz olanlar o gizemli ülkeye ulaşabilir.”
Zeynep, periyle birlikte yola devam etmiş. Ormanın içinde türlü engellerle karşılaşmışlar. Önce bir nehir çıkmış karşılarına, ancak Zeynep, nehrin üstünden geçen taşları dikkatlice seçip atlayarak karşıya geçmiş. Sonra büyük bir uçurum gelmiş önlerine. Zeynep, perinin yardımıyla bir ip bulmuş ve uçurumu aşmış.
Sonunda gökkuşağının sonuna vardıklarında, Zeynep karşısında muhteşem bir ülke bulmuş. Burası, Gökkuşağı Ülkesi’ymiş. Her şey rengarenkmiş, ağaçlar altın sarısı, çiçekler parlak pembe ve mor ışıldıyormuş. Zeynep, bu ülkede zamanın durduğunu fark etmiş ve periye dönüp “Burası gerçek bir hazine,” demiş.
Peri gülümseyerek, “Gerçek hazine, kalbinin gücünde saklıdır. Senin cesaretin ve iyiliğin, seni buraya getirdi,” demiş. Zeynep, bu büyülü yerde her şeyin değerini anlamış. O andan itibaren, hazine aramak yerine, sahip olduğu şeylerin kıymetini bilmeye başlamış.
Gökkuşağının ardındaki ülke ona en büyük dersi vermiş: Gerçek hazine, kalbindeki sevgi ve cesarettir.
