Keloğlan ve Sihirli Elma


Keloğlan ve Sihirli Elma
Bir varmış, bir yokmuş, masallar diyarında sevimli bir çocuk varmış adı Keloğlan’mış. Keloğlan, doğayı ve hayvanları çok seven, dürüst ve merhametli bir çocuktu. Bir gün, ormanda gezerken çok güzel ve parlak bir elma ağacı bulmuş. Bu elma ağacının üzerinde altın gibi parlayan sihirli elmalar varmış.
Keloğlan, heyecanla sihirli elmaları toplamaya başlamış. Ancak hemen fark etmiş ki, sihirli elmaları topladıkça yerine hemen yenileri geliyormuş. O kadar çok elma toplamış ki, artık ne yapacağını bilemez olmuş. “Bu kadar elmayı ben yiyemem ki!” diye düşünmüş.
Tam o sırada karşısına yaşlı bir kadın çıkmış. Kadın, aslında bir periymiş ve bu sihirli elmaların büyülü gücü hakkında Keloğlan’a bilgi vermek istemiş. “Merhaba, Keloğlan. Sen bu sihirli elmaları alıp götüremezsin.” demiş.
Keloğlan şaşırmış ve kadına sormuş, “Ama neden? Niye alamam?”
Peri tebessüm etmiş ve şöyle açıklamış: “Bu sihirli elmalar sonsuz bir cömertlikle dolu. Onları alıp götüremezsin çünkü bu elmaları sadece ihtiyacı olanlara vermek için kullanabilirsin. Eğer sadece kendin için toplarsan, sonsuz cömertlik yok olur ve sihirli elmalar anlamsız bir hale gelir.”
Keloğlan, peri nin sözlerini anlamış ve utancından başını önüne eğmiş. “Haklısınız,” demiş, “Ben bencil davrandım. Sihirli elmaları sadece kendim için topladım, ama artık bunu düzelteceğim.”
Peri, Keloğlan’ın içtenlikle söz verdiğini görünce ona bir elma vermiş. “Bu sihirli elmayı ihtiyacı olan birine verdiğinde, cömertlik tekrar canlanacak ve sihirli elmalar sonsuz olarak varlığını sürdürecek.” demiş.
Keloğlan, periye teşekkür etmiş ve elindeki sihirli elmayı yanına alarak köyüne dönmüş. O günden sonra, Keloğlan her zaman yardımsever olmuş ve ihtiyacı olan herkese sihirli elmalarından vermiş. Bu sayede, sihirli elmaların cömertliği ve gücü her zaman devam etmiş.
Ve işte, Keloğlan’ın sihirli elma macerasıyla dolu masalı da burada sona eriyor. Unutmayın, cömertlik ve yardımseverlik her zaman önemlidir ve paylaştıkça değer kazanır.