Parmak Çocuk Masalı Oku

sesli dinlemek icin tiklayin

Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar bir kulübede Meryem adında büyücü yaşarmış. Kendini her türlü kılığa sokabilirmiş.

Bir gün fakir bir dilenci kılığında bir çiftin kulübesine dinlenmek için gitmiş. Kendisini bir oduncu karşılamış. Oduncunun karısı Meryem’e tahta bir kapta biraz süt ve bir tabak içerisinde çavdar ekmeği ikram etmiş.

Meryem bu ikramlardan çok memnun olmuş. Ancak çiftçi karı kocanın neden mutsuz olduğunu anlayamamış. Meryem neden bu kadar üzgün olduklarını sormuş.

Zavallı kadın gözyaşları içerisinde; “Kocamın baş parmağı kadar bile olsa bir iki erkek evladım olsaydı dünyanın en mutlu kadını olurdum” demiş.

Meryem bunu işitmiş ve bu dilek aynen gerçekleşmiş.

Çocuk her şeyde mükemmelmiş ama bir parmaktan daha büyük değilmiş.

Bu yüzden ona parmak çocuk adını vermişler.

Parmak çocuk yıllar sonra bile hiç büyümemiş ve aynı kalmış. Fakat akıllı ve çok hızlı bir çocuk olduğu belliymiş. Bir gün oduncu ormana odun kesmek için gitmeye hazırlanırken birisi benim için arabayı getirebilir mi diye sormuş.

Parmak çocuk ben getiririm arabayı demiş hemen.

Oduncu babası; “Bu nasıl olacak” diye sormuş.

Parmak çocuk; “Eğer annem bir atı iş görmeye hazırlarsa ben atın kulağına otururum, ve ona nasıl gitmesi gerektiğini söylerim” demiş.

Peki demiş oduncu.

Zamanı geldiğinde anne atı hazırlamış ve oduncu parmak çocuğu atın kulağına yerleştirmiş.

Parmak çocuk dehh! diye bağırmış ve at ormana doğru giden yolda ilerlemiş.

Köşeye geldiğinde parmak çocuk yine dehh! diye bağırmış.

O sırada iki yabancı adam yaklaşmış.

Adamlardan biri: “Aman Allah’ım bu da ne? Bir araba geliyor, sürücüsü ata bağırıyor ve ona yön veriyor. Ama kendisi gözükmüyor” demiş.

Bu doğru olamaz demiş diğerleri ve arabayı takip edip parmak çocuğun babasının yanına varmışlar.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Bamsı Beyrek'in Hikayesi

Babası parmak çocuğu atın kulağından almış ve saman çöpüne oturmuş.

Yabancı adamlar parmak çocuğu görmüş ve “Eğer bu küçük adamı kasabada sergilersek bize bir servet kazandırabilir” diye hayallere kapılmış.

Köylüye dönüp “Bu küçük adamı bize sat” demişler.

Köylü: Hayır, Oğlumu seviyorum ve onu size veremem demiş.

Parmak çocuk pazarlığı duyunca babasının omzuna sessizce yaklaşmış ve kulağına:

Beni ver baba. En kısa zamanda geri döneceğim diye fısıldamış.

Böylece baba parmak çocuğu adamlara vermiş.

Nereye oturacaksın diye sormuş adamlar.

Parmak çocuk beni şapkanızın kenarına yerleştirin demiş.

Adamlar karanlık çökene kadar yürümüşler.

Daha sonra parmak çocuk beni indirin ve burada durun demiş.

Parmak çocuk zıplamış ve çimlerin arasında sürünerek daha önceden görmüş olduğu fare deliğine kaçmış.

Parmak çocuk: “iyi akşamlar baylar” diye bağırmış ve onlarla alay etmiş.

Üstüne üstün, adamlar sopalarını fare deliğine sokmuşlar ama delik boşmuş.

Parmak çocuk daha da ileriye sürünmüş. İyice gece olunca adamlar sinirli bir şekilde gitmek zorunda kalmış.

Parmak çocuk onların gittiğini görünce fare deliğinden sürünerek geri çıkmış, ve ayağını boş bir kabuğa çarpmış.

Geceyi burada güvende geçirebilirim diye düşünmüş ve kabuğun içine oturmuş.

Parmak çocuk uyandığında yolda giden iki adamı duymuş.

Adamlardan bir tanesi: “Zengin adamın gümüş ve altınlarına nasıl el koyabiliriz.” diye söz atmış ortaya.

Ben size söyleyebilirim diye seslenmiş parmak çocuk.

Bu da ne! diye sormuş hırsızlardan biri korkuyla.

Birinin konuştuğunu duydum. Dinlemek için durmuşlar.

Parmak çocuk: “Beni yanınıza alın. Ben size yardım edeceğim” demiş.

Adamlar da onu yanlarına almışlar. Eve sürünerek girmiş.

“Her şeyi istiyor musunuz” diye bağırmış.

Hırsızlar: Sessiz konuş, birileri duyabilir diye uyarmış.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Bulutların Üstündeki Köprü

Parmak çocuk onları anlamazdan gelmiş ve bağırmaya devam etmiş.

Yan odadaki bir hizmetçi sesi duymuş ve yatağına oturmuş.

Parmak çocuk tekrar bağırarak: Size istediğiniz her şeyi vereceğim. Ellerinizi koyun demiş.

Hizmetçi her şeyi çok dikkatli dinlemiş. Ve yatağından fırlayarak kapıya doğru koşmuş.

Hırsızlar sanki arıların arkalarından vahşi bir avcı varmış gibi koşmaya başlamışlar.

İçeri geldiğinde hiçbir şey görememiş. Parmak çocuk kendini tahıl ambarına saklamış.

Hizmetçi her şeyi, her köşeyi didik didik etmiş ama bir şey bulamamış. Tekrar yatağına dönmüş.

Gün ağardığında hizmetçi inekleri beslemek için yatağından kalmış. Parmak çocuğu tam olarak samanların üzerinde uyurken görmüş.

Hizmetçi bu küçük adamı o da beraber buraya kimin o koyduğunu sormuş.

Parmak çocuk. Aman Allah’ım ben buraya bu doldurma değil mi? Nasıl geldim? diye sormuş.

Kendini dişlerden kurtarmak zorundanmış. Ama samanlarla beraber ineğin midesine indirmeye zorlanmış. Bu küçük oda da pencereler, pencereler unutulmuş. Ve hiç gün ışığı yok diye, bir yansın etmiş parmak çocuk.

Çıkartın beni daha fazla yem vermeyin diye bağırmış.

Hizmetçi süt sağarken içeriden bir şey ses duymuş. Ama kimseyi görememiş. Aceleyle ev sahibine koşmuş ve ineğin konuştuğunu söylemiş.

Adam sen çıldırmışsın diye cevap vermiş.

Ama yine de problemin ne olduğunu anlamak için ineğin yanına gitmiş.

Parmak çocuk, yine çıkartın beni buradan. Daha fazla yem vermeyin diye bağırmış.

Adam şoka uğramış ve ineğin kesilmesini emretmiş. İnek kesilmiş ama parmak çocuğun içinde bulunduğu mide yani işkembe gübreliğe fırlatılmış.

Bir boşluk bulmuş ve kafasını çıkarmış. Yeni bir talihsizle karşılaşmış.

Aç bir kurt gelmiş ve bütün işkembeyi yutmuş. Ama parmak çocuk cesaretini kaybetmemiş.

Sevgili Kurt, senin için harika bir ziyafet sofrası hazırlıyorum demiş.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Zekalia'nın Bilgelik Yolculuğu

Kurt: nerede diye sormuş parmak çocuğa.

Bir evde orada pastalar, salamlar, sosisler, bir sürü şey bulacaksın demiş.

Aslında tam olarak babasının evini tarif etmiş.

Kurt gece yarısı gitmiş ve canı ne isterse yemiş.

Bütün yiyecekleri yedikten sonra, Kurt aynı yoldan ağırlığı yüzünden geri dönememiş.

Parmak çocuk kurdun içinde şiddetli bir ses çıkarmaya başlamış.

Sonunda parmak çocuğun ailesi uyanmış.

Koşmuşlar ve içeride bir kurt görmüşler. Onu kilitlemişler.

Baba baltasını anne ise tırpanını kapıp gelmiş.

parmak cocuk masali 02
Parmak Çocuk

Parmak çocuk ailesinin sesini duymuş ve babacığım kurdun içindeyim demiş.

Baba: Allah’a şükürler olsun, oğlumuz burada demiş.

Karısından tırpanı getirmesini istemiş ve kollarını kaldırıp kurdun. Başına vurmuş.

Sonunda parmak çocuğu çıkarmışlar.

Parmak çocuk: Evet Allah’a şükür tekrar temiz hava alabiliyorum demiş.

Nerelerdeydin diye sormuş babası.

Parmak çocuk: Bir farenin deliğinde, bir ineğin göbeğinde bir kurdun midesinde, ama artık sizinle kalacağım demiş. Ailesi biz seni bir daha asla yalnız bırakmayacağız demişler ve bu masalda burada bitmiş.


hipecraft

2011 yılından bügüne dijital dünya'da projeler üretiyor, bir çok markaya yazılım desteği sağlıyorum. İçerik üretmek ve kendini farklı alanlarda da geliştirmek adına masalist üzerinde içerikler üreterek desteklerinizi bekliyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu