Ali’nin Paylaşma Dersi

Bu masalda, Ali adında bir çocuk, büyükannesinden paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini öğrenir. Bir gün, arkadaşlarıyla yiyeceklerini paylaşmaktan kaçınır, ancak büyükannesinin ona öğrettiği dersle gerçek mutluluğun paylaşmaktan geçtiğini anlar. Ali, bu dersle çevresine yardım etmeyi öğrenir.

Bir zamanlar, küçük bir köyde Ali adında bir çocuk yaşarmış. Ali, oyuncaklarını ve yiyeceklerini pek kimseyle paylaşmayı sevmezmiş. Okulda arkadaşlarıyla oynar, ancak ne zaman yiyeceklerini paylaşması gerekse tereddüt edermiş. Bir gün, Ali’nin büyükannesi ona, “Yavrum, paylaşmak hem Allah’ın hem de insanların gönlünü kazanmanın en güzel yoludur,” demiş. Ali, büyükannesinin bu sözlerine pek aldırış etmemiş.

Ertesi gün, okulda Ali ve arkadaşları bahçede oyun oynuyormuş. Ali, öğle yemeğinde evinden getirdiği en sevdiği tatlıyı yemeye hazırlanırken, arkadaşı Mehmet yanına gelmiş ve “Tatlıdan biraz alabilir miyim?” diye sormuş. Ali, “Bu benim, paylaşmak istemiyorum,” demiş ve tatlısını yemeye başlamış. Mehmet ise üzgün bir şekilde uzaklaşmış.

O akşam, Ali eve döndüğünde büyükannesi ona nasıl bir gün geçirdiğini sormuş. Ali, tatlısını paylaşmadığını ve arkadaşının üzüldüğünü söylemiş. Büyükannesi ona sevgi dolu bir gülümsemeyle bakmış ve “Yavrum, Allah bize ne verdiyse başkalarıyla paylaşmamızı ister. Paylaştıkça kalbimizde mutluluk büyür,” demiş.

Ali, büyükannesinin sözlerini düşündükçe biraz utanmış. “Gerçekten de paylaşmak insanı mutlu eder mi?” diye sormuş kendi kendine. Ertesi gün, okulda yine arkadaşlarıyla oyun oynarken Ali, yanına tatlı ve bisküviler getirmiş. Bu sefer, elindekileri arkadaşlarıyla paylaşmaya karar vermiş. İlk olarak Mehmet’e tatlısından bir parça uzatmış. Mehmet’in gözleri parlamış ve “Teşekkür ederim, Ali! Bu çok güzel bir paylaşım oldu,” demiş.

Ali, paylaştıkça içinin ısındığını, kalbinde bir mutluluk hissettiğini fark etmiş. Arkadaşlarıyla paylaştıkça daha da mutlu olmuş ve o an büyükannesinin ne demek istediğini anlamış. Paylaşmak, sadece yiyecek veya eşyayı başkalarına vermek değil, aynı zamanda dostluk ve sevgi paylaşmaktı.

O günden sonra Ali, elindekileri arkadaşlarıyla, ailesiyle ve ihtiyacı olanlarla paylaşmayı öğrenmiş. Her seferinde, paylaştıkça daha mutlu olmuş ve Allah’ın ona verdiği her şeyin değerini daha iyi anlamış. Artık, paylaşmanın sadece bir zorunluluk değil, kalpten gelen bir iyilik olduğunu bilerek yaşamış.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Sihirli Nehirdeki Gizem

hipecraft

2011 yılından bügüne dijital dünya'da projeler üretiyor, bir çok markaya yazılım desteği sağlıyorum. İçerik üretmek ve kendini farklı alanlarda da geliştirmek adına masalist üzerinde içerikler üreterek desteklerinizi bekliyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu