Kır Çiçeği Perisi

Bir vadinin ortasında, kimsenin fark etmediği solgun bir kır çiçeği yaşar. Her sabah güneşe dönüp gülümser, ama kimse ona bakmaz. Ta ki bir gün, bir çocuk kalbinde merhametle ona dokunana kadar. Çünkü sevgi, bir çiçeği bile yeniden doğurabilir.

Bir vadinin tam ortasında, rüzgârın en nazik estiği yerde küçük bir kır çiçeği açmıştı.
Yaprakları solgundu, toprağı çatlamıştı ama her sabah başını kaldırıp güneşe gülümsemekten vazgeçmezdi.
“Belki bugün biri beni fark eder,” derdi kendi kendine.

Ama kimse fark etmedi.
Koyunlar çiğnedi, rüzgâr toz savurdu, yağmur bile yanından geçip gitti.
Yalnızlığını anlatacak kimsesi yoktu.
Bir gün çiçek, “Belki artık solmalıyım,” dedi sessizce.

Tam o sırada, vadinin öbür ucundan küçük bir çocuk koşarak geldi.
Ayağı kaydı, yere düştü.
Tam kalkarken, gözleri o solgun çiçeğe takıldı.
“Sen… yaşıyorsun!” dedi hayretle.
Elini uzattı, toprağını düzeltti, etrafındaki taşları temizledi.

Çiçek, ilk defa bir insan eli hissetti.
Sanki içinden sıcak bir ışık geçti.
O anda gökyüzünden bir parıltı indi.
Toprak titredi ve çiçeğin ortasından minik bir peri çıktı!
Saçları sabah çiyleri gibi parlıyor, sesi rüzgâr kadar yumuşaktı.
“Ben Kır Çiçeği Perisiyim,” dedi gülümseyerek. “Uzun zamandır kimseye görünmemiştim.”

Çocuk şaşırdı. “Gerçek misin sen?”
Peri gülümsedi. “Senin kalbin kadar gerçek. Beni fark eden her çocuk, doğanın kalbini duyar.”

Peri küçük çocuğa teşekkür etti.
“Sen sadece bir çiçeği değil, bir dünyayı kurtardın,” dedi.
Parmağını toprağa değdirdi, bir anda çevrede binlerce çiçek açtı.
Mor menekşeler, sarı papatyalar, kırmızı gelincikler…
Vadi bir tabloya dönmüştü.

Çocuk şaşkınlıkla baktı. “Ne kadar güzeller!”
Peri başını salladı. “Ama güzellik yalnız görünmekle olmaz. Onlara bakmaya devam etmelisin, ilgilenmelisin. Her sabah onların sesini duy.”

Çocuk eve döndü, ama o günden sonra her sabah vadinin yolunu tuttu.
Su getirdi, yabani otları ayıkladı.
Peri artık görünmüyordu, ama rüzgârın her esişinde bir fısıltı duyuluyordu:

“Kalbinle baktığında, dünya hep çiçek açar.”

Aylar geçti, köylüler o vadinin çiçeklerle dolduğunu görünce şaşırdılar.
Adını “Peri Vadisi” koydular.
Ama kimse o mucizenin küçük bir çocuğun sevgisinden doğduğunu bilmedi.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Bulutların Gizli Defteri

Yıllar sonra, o çocuk büyüyüp torunlarına o vadinin hikâyesini anlattı.
“Bir zamanlar burada solmuş bir çiçek vardı,” derdi. “Ben ona dokundum… o da kalbime.”

Ve o günden sonra Peri Vadisi’ne gelen herkes, rüzgârın sesini dinlediğinde bir fısıltı duyardı:

“Sevgi, toprağın en güzel mevsimidir.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu