Gizemli Benekler
Gizemli Benekler
Zeynep, o gün okula gideceği için çok heyecanlıydı. Okulda kartondan bir uzay roketi inşa edeceklerdi. Yatağından kalkarken kollarında bulunan kırmızı benekleri fark etti. Bunların önemsiz bir şey olduğunu düşündü.
Kahvaltı yaparken kollarındaki benekler yayılmaya ve kaşınmaya başlamıştı. Bu çok rahatsız ediciydi. Ancak Zeynep, roket projesinde çalışmak için çok heyecanlıydı. Roket için aldığı renkli kartonları düşünürken, beneklerini unuttu. Anne ve babasını öptü, okula doğru yola çıktı.
Bahçede sınıf arkadaşları ve öğretmeni renkli kartonlarını almış, roket yapımı için hazırlıklara başlamışlardı. Zeynep de hemen aralarında yerini aldı. Öğretmen ikili gruplar oluşturmalarını istemişti. Zeynep de yakın arkadaşı Ediz ile bir grup oluşturdu. Bu sırada kollarındaki benekler iyice yayılıyordu.
Zeynep’in bacakları ve omzu da kaşınmaya başlamıştı. Tam renkli kartonunu yuvarlak biçiminde kesmek için eline almıştı ki ellerinde de benekler belirdiğini fark etti. Endişelenmeye başlamıştı. Bunu öğretmenine anlatmaya karar verdi.
-Öğretmenim, kendimi iyi hissetmiyorum, dedi Zeynep.
O sırada camdaki yansımasına takıldı gözü. Yüzünün de tamamen beneklerle kaplandığını gördü. Saçlarına taktığı kurdelesi ile dev bir hediye paketini andırıyordu. Normal zamanlarda bunu komik bulabilirdi.
Ancak şu an kendini hiç iyi hissetmiyordu. Bu benekler sürekli kaşındırıyordu. Öğretmen, Zeynep’in doktora gitmesi gerektiğini söyledi. Okul idaresi durumu, Zeynep’in anne ve babasına hemen haber verdi.
Anne ve babası hemen okula geldi, Zeynep’i okuldan alıp doktora götürdü. Doktor, hemen maskesini ve eldivenlerini taktı. Zeynep’in hastalandığını söyledi. Buna Zeynep’in vücuduna giren mikroplar yol açmış.
-Ama bizim evde annem, babam ve küçük Japon balığımızdan başka kimse yaşamıyor ki, dedi Zeynep.
Hafta sonu gittiği parkta da hiç mikrop ile tanışmamıştı. Sadece onun yaşında çocuklar ve anne babaları vardı. Mikroplar nerede ve nasıl bulmuşlardı ki onu?
-Mikroplar çok küçüktür. Gözle görülmeyecek kadar küçük, diye açıkladı doktor.
-Öyleyse her yer mikrop olabilir, değil mi? diye sordu Zeynep. Bu fikir onu biraz korkutmuştu.
-Mikroplar her yerde olabilirler tabii. Ancak yaşadığımız yerleri ve kendimizi temiz tutarak, sağlıklı beslenerek, düzenli uyuyarak, egzersiz yaparak mikroplardan korunabiliriz. Ayrıca hastalandığımızda evde kalarak onların yayılmasını önleyebiliriz, dedi doktor gülümseyerek.
Bunu duyan Zeynep telaşlandı.
-O hâlde hemen eve gitmem lazım benim, dedi.
Doktor, bunun üzerine şu açıklamayı yaptı:
Evet, bu iyi bir fikir. Ayrıca hastalandığını öğretmenine söyleyerek de çok doğru bir şey yaptın. Şimdi bir sağlık ekibi ile diğer arkadaşlarını da kontrol edeceğiz. Başka hasta olanlar varsa onları da hemen tedavi edebiliriz. Ancak bir süre hepiniz evde kalsanız iyi olacak. Böylece hastalığın yayılmasını önleyebilirsiniz.
Sonrasında Doktor Zeynep’in anne ve babasını da kontrol etti. Neyse ki onlar hastalanmamıştı. Doktorun verdiği ilaçları alıp eve gittiler. Zeynep ilaçlarını düzenli bir şekilde içti. Ayrıca doktorun tavsiye ettiği meyvelerden de yedi, bol bol su içti. Benekleri tek tek yok oluyordu.
En son benekler de ayrıldıktan sonra Zeynep, kendini daha iyi hissetmeye başladı. Mikroplar vücudunu terk etmiş olmalıydı. Ancak mikropların gittiğinden emin olmak için Zeynep ve arkadaşları hafta boyunca evde kalacaklardı. Bu durum Zeynep’i çok üzmüştü.
Ayrıca evde çok canı sıkılıyordu. Ancak bazen internet üzerinden bazen de telefon aracılığıyla sık sık arkadaşları ile haberleşti. Birbirlerine yaptıkları resimlerin fotoğraflarını gönderdiler, bilmeceler sordular.
Bir gün annesi;
Sen ve arkadaşların yarın tekrar okula gidebileceksiniz, dedi.
Zeynep bu habere çok sevindi. Ancak yeniden mikroplarla karşılaşırsa diye kaygılanıyordu.
Annesi: -İyileşmene yardımcı olan meyveler var ya hani? Dilersen onlardan bir kek yapalım birlikte. Yarın okula giderken arkadaşlarına da götürebilirsin. Böylece mikroplara karşı daha dirençli olursunuz, dedi. Zeynep bu fikri çok beğendi. Anne ve babasına evde yardım etmeyi çok severdi. Arkadaşları için bir şeyler yapabileceği için de mutluydu. Artık ellerini daha sık yıkayıp, daha sağlıklı yiyecekler tüketerek mikroplardan korunacaktı.
Zeynep ertesi gün heyecanla okula gitti. Arkadaşları ile neşeyle sağlıklı keklerden yediler. Yemeden önce ellerini yıkamayı da ihmal etmediler. Zeynep ve arkadaşları artık mikroplara karşı daha güçlüydüler. Şimdi roket inşaatına kaldıkları yerden devam etmeye hazırlardı. Roketlerini süslemek için kartonlardan üçgenler ve kareler kestiler.
Kimse kırmızı kartondan yuvarlak kesmiyordu.
Galiba bir süre kimse kırmızı benekler görmek istemiyor, dedi öğretmen gülerek.
Öğrenciler de güldü. Tekrar birlikte gülmek çok güzeldi.