Güzel ve Çirkin Masalı

Güzel ve Çirkin Masalı

Bir zamanlar, varlıklı bir tüccar ve onun altı çocuğu yaşarmış; üç erkek ve üç kız. En küçük kızları o kadar güzelmiş ki, küçüklüğünden beri sadece “Güzel” diye anılırmış. Ancak Güzel sadece dış görünüşüyle değil, aynı zamanda nazik ve iyi kalpli oluşuyla da bilinirmiş.

Bir gün, tüccarın bütün serveti bir gemi kazasında yok olmuş. Aile, şehirden uzakta, küçük bir köye taşınmak zorunda kalmış. Güzel, yeni hayatlarına hızla adapte olmuş, ev işlerinde babasına ve kardeşlerine yardımcı olmuş.

Bir gün, tüccarın uzak bir şehirden iyi haberler almasıyla, umutları yeniden yeşermiş. Babası, şehre iş yapmaya giderken, her bir çocuğundan ne hediye istediklerini sormuş. Güzel dışında herkes pahalı hediyeler istemiş; Güzel ise sadece bir gül istemiş çünkü evlerinin etrafında hiç gül yetişmiyormuş.

Tüccar, işleri beklediği gibi gitmese de, eve dönüş yolunda Güzel’in gülünü bulmak için yollarda dolaşmış. Karanlık ve fırtınalı bir gecede, büyük ve ışıklarla dolu bir şatoya sığınmış. Şato, dışarıdan bakıldığında yaşayan hiç kimsenin olmadığı bir yer gibi gözükse de, içinde yemek masası hazırlanmış ve sıcak bir yatak sunulmuş. Tüccar, kendisine iyi davranan gizemli ev sahibine minnettar olarak yatmış.

Ertesi gün, şatodan ayrılırken, Güzel için bir gül koparmış. Ancak bu, şatonun sahibi olan Çirkin adında bir canavarı öfkelendirmiş. Çirkin, tüccarın hayatını bağışlamak karşılığında, onun yerine bir kızını şatoya göndermesini istemiş. Güzel, babasının yerine gitmeye gönüllü olmuş.

Güzel, şatoya vardığında, Çirkin’in korkunç görünüşüne rağmen ona nazik davrandığını görmüş. Zamanla Güzel, Çirkin’in aslında iyi kalpli ve zeki biri olduğunu fark etmiş. Her gece, Çirkin Güzel’e evlenme teklif etmiş, ancak Güzel her defasında reddetmiş çünkü ona aşık olmadığını söylemiş.

Bir gün, Güzel aynada babasının hastalandığını ve ölmek üzere olduğunu görmüş. Çirkin, Güzel’in babasını ziyaret etmesine izin vermiş ama bir şartla; bir hafta sonra geri dönmesi gerekmektedir. Güzel babasını ziyaret etmiş ve onun iyileşmesine yardımcı olmuş ancak, dönmekte gecikmiş.

Geri döndüğünde, Çirkin’i ölümcül derecede hasta bulmuş. Güzel, Çirkin’in ölüm döşeğinde ona aşık olduğunu fark etmiş ve ona evlenme teklif etmiş. Bu sözlerle, bir büyü bozulmuş ve Çirkin, yakışıklı bir prense dönüşmüş. Meğer Çirkin, bir cadı tarafından cezalandırılmış ve gerçek aşkı bulana kadar bu şekilde yaşamak zorunda bırakılmış.

Güzel ve prens evlenmiş, ve uzun, mutlu bir hayat sürmüşler. Güzel’in saf sevgisi, görünüşün ötesine bakmanın değerini herkese öğretmiş. Böylece, sevginin her türlü engeli aşabileceğini bir kez daha kanıtlanmış olur.

Güzel ve prensin düğününden sonra, krallıkta büyük bir kutlama yapılmış. Her köşeden insanlar, prensin lanetinin kalktığını ve gerçek aşkın bu laneti nasıl kırdığını görmek için şatoya akın etmiş. Güzel ve prens, halkın sevgisini kazanmış ve adaletli, şefkatli hükümdarlar olarak tanınmış.

Yıllar geçmiş, Güzel ve prensin hükümdarlığı altında, krallıkta barış ve refah hakim olmuş. Onlar, sadece kendi mutluluklarına değil, aynı zamanda halklarının refahına da önem vermişler. Güzel, halkı eğitim ve sanata teşvik etmiş, prens ise krallığın savunmasını güçlendirmiş ve adaleti sağlamış.

Bir gün, eski zamanlardan kalma bir büyücü, krallığa gelmiş. Büyücü, Güzel ve prensin aşk hikayesinden etkilenmiş ve onlara özel bir hediye vermek istemiş. Bu hediye, bir kristal küreymiş; küre, sahibine geleceği gösterme gücüne sahipmiş. Ancak büyücü, bu gücün bilgece kullanılması gerektiği konusunda onları uyararak, geleceği değiştirmek için değil, anlamak ve hazırlanmak için kullanmalarını öğütlemiş.

Güzel ve prens, kristal kürenin gücünü sadece en zorlu durumlarda kullanmışlar. Yıllar boyunca, kristal küre onlara gelecek hakkında ufak ipuçları vermiş ve bu sayede krallıklarını birkaç büyük felaketten korumuşlar.

Zamanla, Güzel ve prensin çocukları olmuş ve onlar da büyümüş. Aile, çocuklarına sevginin, şefkatin ve adaletin önemini öğretmiş. Çocuklar, ebeveynlerinin izinden gitmiş ve krallığı daha da güzelleştirmek için kendi yollarını bulmuşlar.

Güzel ve prens, yaşlandıkça, krallığın yönetimini çocuklarına devretmişler. Ancak hikayeleri, krallıkta ve çok ötesinde anlatılmaya devam etmiş. İnsanlar, Güzel ve Çirkin’in hikayesinden ilham almış ve gerçek aşkın gücüne inanmışlar.

Ve böylece, Güzel ve prensin aşkı ve mirası, zamanın ötesine geçmiş, sonsuz bir hikaye olarak kalplerde yaşamaya devam etmiş. Onların hikayesi, sevginin her türlü zorluğu aşabileceğini ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğini herkese hatırlatmış.

Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Klasik Masallar kategorisinde masal yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.