Rüya Görmeyi Seven Ağaç

Ormanın derinliklerinde, diğerlerinden farklı bir ağaç vardı. Her gece yapraklarını kapatır ve rüyaya dalardı. Ama o, suyu ya da güneşi değil, hikâyeleri severdi. Çünkü her rüyasında bir çocuk kitap okurdu ona — ta ki bir gün o çocuk gerçeğe dönüşene kadar.

Ormanın ortasında yaşlı bir meşe ağacı vardı. Dalları güçlü, gövdesi kalındı ama kalbi hep merak doluydu. Geceleri rüzgâr estiğinde diğer ağaçlar uyurdu; o ise dinlerdi.
Rüzgâr her gece uzak diyarlardan hikâyeler getirirdi.
“Bir zamanlar…” diye başlayan o sesleri öylesine severdi ki, sabah olana kadar dinlerdi.

Bir gece rüzgâr sessizdi. Ağaç merakla sordu:
“Rüzgâr, neden bugün hikâye anlatmıyorsun?”
Rüzgâr kederle fısıldadı: “Artık insanlar ormana kitap getirmiyor. Hikâyeler unutuluyor.”

Ağaç üzüldü. O geceden sonra kendi hikâyelerini rüyasında görmeye başladı.
Bir gece rüyasında küçük bir çocuk gördü. Çocuk dizlerinin üstüne oturmuş, bir kitap okuyordu. Her sayfa çevrildiğinde ağacın dallarına yeni yapraklar çıkıyordu.
Sabah olunca ağaç heyecanla fısıldadı:
“Gerçek bir çocuk gelsin, bana bir hikâye okusun.”

Günler geçti. Yağmur yağdı, güneş doğdu, ama kimse gelmedi.
Bir sabah uzaktan bir ses duydu:
“Anne bak, burada gölgede oturalım!”
Küçük bir çocuk annesiyle birlikte ağacın altına geldi.
Çocuğun elinde bir kitap vardı. Ağaç heyecandan titredi.

Çocuk kitabı açtı ve yüksek sesle okumaya başladı. Her kelime ağacın kalbine işliyordu.
“Bir varmış bir yokmuş…”
Ağaç gözlerini kapadı ve rüya görmeye başladı — ama bu kez rüya değil, gerçekti.

Akşam olduğunda çocuk kitabı kapattı.
“Yarın yine geleceğim,” dedi.
Ağaç o gece yıldızların altında fısıldadı:
“Teşekkür ederim, rüyam gerçek oldu.”

Ertesi gün çocuk yine geldi, sonra bir başkası, sonra bir diğeri…
Köyün çocukları artık ormanda kitap okuyor, kuşlar sessizce dinliyordu. Ağaç her hikâyede biraz daha büyüyor, yaprakları altın sarısına dönüyordu.

Ve yıllar sonra ormanın o kısmı “Masal Ağacı” olarak anılmaya başladı.
Kim kitap okursa, bir yaprak düşerdi. O yapraklar rüzgârla uzaklara savrulur, yeni hikâyelere yol gösterirdi.


Bu masaldan öğrendiğimiz ders:
Hikâyeler, kalpleri birbirine bağlayan köprülerdir. Bir ağacın bile rüyası, bir çocuğun okuduğu bir kitapla gerçek olabilir.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Ali'nin Uçak Sevgisi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu