Doğa ve Çevre Hikayeleri
Doğa ve Çevre Hikayeleri kategorimizde, çocukların doğayı keşfettikleri, çevre bilinci kazandıkları ve dünya için farkındalık yaratan eğlenceli hikayeler yer alıyor. Bu hikayeler, çocuklara doğayı sevmeyi, çevreye duyarlı olmayı ve çevre sorunlarına karşı önemli adımlar atmalarını öğretiyor.
Renkli ve etkileyici anlatımlarla dolu hikayelerimiz, çocukların doğayı ve çevreyi korumak için neden önemli olduğunu anlamalarına yardımcı oluyor. Aynı zamanda, masallarımızdaki karakterlerin doğa ile olan etkileşimleri, çocuklara doğal çevrenin değerini keşfetmeye teşvik ediyor ve onlara doğayla iç içe olmanın güzelliklerini gösteriyor.
-

Yağmurdan Korkan Güneş
Gökyüzünde her sabah aynı manzara yaşanırdı. Güneş gülümser, bulutlar dans ederdi. Ama ne zaman yağmur bulutları yaklaşsa, Güneş hemen kaçardı.“Benim görevim ısıtmak,” derdi gururla. “Islanırsam ışığım söner.”Bulutlar üzülür, rüzgâr iç çekerek “Ah, Güneş yine kaçtı,” derdi. Bir gün, aşağıda küçük bir çiçek filizlendi. Adı Lila’ydı. Her sabah Güneş’e doğru uzanırdı ama hava değişince Güneş kaybolur, yağmur yağardı.Bir sabah gökyüzüne seslendi:“Ey…
Devamını Oku » -

Uçmayı Unutan Kuş
Lino, mavi tüyleriyle tanınan genç bir kuştu. Eskiden bulutların arasında süzülür, rüzgârla yarışırdı. Ama büyük bir fırtınada kanadı yaralanmıştı. Günlerce gökyüzüne baktı, ama bir daha kanat çırpmaya cesaret edemedi. Ormanda yaşayan diğer kuşlar her sabah uçuşa çıktığında, Lino hep aynı ağacın altında otururdu.“Artık uçmak bana göre değil,” derdi içini çekerek.Bir sabah, ormana minik bir serçe geldi. Adı Zita’ydı. Yere konmuş,…
Devamını Oku » -

Bal Arısının Sır Defteri
Güneş doğarken kovanın içi cıvıl cıvıldı. Yüzlerce arı, ballarını toplamak için kanat çırpıyordu. Fakat o sabah bir arı, diğerlerinden farklıydı.Küçük Bera sessizdi. Diğer arılar gürültüyle çalışırken o, bir çiçeğin üstünde uzun uzun bekliyordu. Arkadaşı Zizo yanına uçtu.“Ne oldu Bera? Neden balları toplamıyorsun?”Bera fısıldadı: “Bir sır keşfettim, ama kimseye söyleyemem.” Zizo merakla baktı ama bir şey diyemedi. Günler geçtikçe Bera’nın sessizliği…
Devamını Oku » -

Zamanın Tohumları
Rüzgârın hiç dinmediği bir köy vardı: Esvanor.Orada yaşayan herkes sabah güneşle kalkar, aynı işleri yapar, aynı sözleri söylerdi.Zaman sessizce ilerlerdi ama kimse onu fark etmezdi. Ta ki Nara adında küçük bir çocuk ormanın içinde kaybolana kadar.Bir gün, eski bir saat kulesinin gölgesinde otururken toprağın altında bir parıltı gördü.Ellerini uzattı, minicik bir kese buldu.Kesenin içinde beş tohum vardı — ama her…
Devamını Oku » -

Güneşin Gülmesi
Bir zamanlar gökyüzü hep gülümserdi.Her sabah altın rengi ışıklarıyla dağları uyandıran, denizleri parlatan bir Güneş vardı.Ama bir sabah, Güneş doğmadı.Gökyüzü griye büründü, çiçekler başını eğdi, kuşlar bile sessiz kaldı. Dünya bir anda kış gibi soğudu.Ne oldu kimse bilmiyordu.Ta ki küçük bir kız olan Mira, gökyüzünde süzülen ince bir ışık çizgisi görüp peşine düşene kadar. Ormanın derinliklerine doğru yürüdü.Kuşlar uçamıyor, ağaçlar…
Devamını Oku » -

Gökyüzündeki Yastık
Gece sessizdi. Pencereden içeri dolan ay ışığı, duvardaki oyuncak ayının yüzünü aydınlatıyordu. Küçük Rüya, yatağında dönüp duruyordu. Yastığı kabarıktı, battaniyesi sıcaktı ama gözleri kapanmıyordu.“Uyku beni neden bulmuyor?” diye fısıldadı. Tam o sırada bir ses duydu. “Belki yanlış yastığı kullanıyorsundur.”Rüya şaşkınlıkla etrafa baktı. Ses pencereden gelmişti. Dışarı baktığında yumuşacık bir bulut, pencerenin önünde süzülüyordu.“Ben Bulut-9’um,” dedi gülerek. “Uykusunu kaybeden çocukları gökyüzüne…
Devamını Oku » -

Dalgaların Dansı
Uzak bir denizde, suyun mavisi gökyüzüne karışır, sabahları martıların sesiyle uyanılırdı.Her sabah dalgalar ritmik bir dans eder, deniz rüzgârla birlikte bir melodi oluştururdu.Ama bir gün, bir tartışma başladı. Rüzgâr dedi ki:“Ben olmasam sen hareketsiz kalırsın, ben seni dans ettiriyorum!”Deniz köpürüp karşılık verdi:“Ben olmasam senin esişin anlamsız olur, ben olmasam sen nereye koşarsın?” Ve o günden sonra deniz kabardı, dalgalar sertleşti.Martılar…
Devamını Oku » -

Uykucu Bulut
Gökyüzü, yıldızların ışıklarıyla süslenmişti. Her yıldız gülüyor, ay sakince parlıyordu.Ama bir bulut vardı ki, ne yaparsa yapsın gözlerini kapatamıyordu.“Of… yine uykum kaçtı!” diye homurdandı.O, gökyüzünün en minik bulutuydu: Pufu. Yanındaki yıldız arkadaşlarına seslendi:“Hey! Siz nasıl bu kadar rahat uyuyorsunuz?”Bir yıldız kahkahasını tutamadı. “Biz parlamayı severiz, uyumayı değil!”Ay da gülümsedi. “Belki de yanlış yerde arıyorsun uykuyu, küçük bulut.” Pufu’nun kafası karıştı.…
Devamını Oku » -

Kır Çiçeği Perisi
Bir vadinin tam ortasında, rüzgârın en nazik estiği yerde küçük bir kır çiçeği açmıştı.Yaprakları solgundu, toprağı çatlamıştı ama her sabah başını kaldırıp güneşe gülümsemekten vazgeçmezdi.“Belki bugün biri beni fark eder,” derdi kendi kendine. Ama kimse fark etmedi.Koyunlar çiğnedi, rüzgâr toz savurdu, yağmur bile yanından geçip gitti.Yalnızlığını anlatacak kimsesi yoktu.Bir gün çiçek, “Belki artık solmalıyım,” dedi sessizce. Tam o sırada, vadinin…
Devamını Oku » -

Fısıldayan Yaprak
Ormanın en yaşlı ağacı olan Çınar Baba’nın dallarında binlerce yaprak yaşardı. Her biri güneşi selamlar, rüzgârla dans ederdi. Fakat onlardan biri, küçük ve parlak yeşil bir yaprak, diğerlerinden farklıydı. Adı Fısıldayan Yaprak’tı çünkü o, gerçekten konuşabiliyordu. Her sabah rüzgâra “Bugün nereye gidiyorsun?” diye sorar, gece olunca yıldızlara “Siz hiç düşmekten korkmuyor musunuz?” diye fısıldardı. Çınar Baba onun merakını severdi ama…
Devamını Oku »









