Keloğlan ve Ejderha Masalı
Keloğlan ve Ejderha Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Eski tarihlerde uzak diyarlar da, çok fakir bir ailenin oğlu Keloğlan yaşarmış. Keloğlan’ın ailesi maalesef çok fakirmiş. Ancak keloğlan her zaman için neşeli ve zeki bir çocukmuş. Bir gün, köylerine çok kötü kalpli bir ejderha gelmiş. Ejderha tüm köyün koyunlarıyla ineklerini yemeye bağlamış. Köylüler gaddar ejderhanın bu yaptıklarından dolayı perişan durumdalarmış. Ancak kendisine karşı yapabilecekleri hiçbir şey yokmuş.
Keloğlan, bu olanlara karşı köyünü ve kendi ailesini kurtarabilmek için bir plan yapmaya karar vermiş. Öncelikle, demir dükkanından demir çubuk yaptırmış. Ardından da, bir zırh ile kalkan yapabilmek için köyünün demirci ustasından yardım istemiş. Demirci adam da Keloğlana yardımcı olabilmek için istediği kılıcı ,kalkanı ve kıyafetlerini demirden yapmış.
Ejderha, köyün hayvanlarını yiyebilmek için tekrar köye geldiğinde, Keloğlan köyü savunmak için hazır olarak bekliyordu. Ejderha ile keloğlan arasında cesurca bir savaş başladı. Keloğlan cesurca ejderhayla savaştı ve bu savaşın sonunda ejderhayı yenmeyi başardı. Köy halkı bu şahane zaferin ardından Keloğlan’ı kahraman olarak ilan ettiler.
Keloğlan, köyünü ejderha savaşından kurtardıktan sonra köylülere yardım etmeyi sürdürdü. Onlarla tarlalarda çalışmaya yardım etti ve köyün daha güzel bir yer olabilmesi için destek de bulundu. Keloğlan, dürüstlüğü, merhameti, cesareti ve zekasıyla bilinen bir köylü kahraman haline geldi ve köylüler tarafından kurtarıcı olarak ilan edildi.
Keloğlan, ejderhayı yendikten sonra sonra köylüler için çok daha iyi şeyler yapmaya karar vermişti. Köyünün ekonomisini daha da ileriye taşıyabilmek için geliştirmeler yapmaya ,yeni projeler üretmeye devam etti. Önce, köyünün yanındaki bomboş duran araziyi kullanarak bir meyve, sebze bahçesi kurdu. Sebzeleri yetiştirip satmak için köy halkından yardım istedi.
Bunlardan sonra , köy pazarcılarını teşvik etmek için büyük bir yeni pazar kurdu. El işleri yapan köylüler ve zanaatkarlar, yaptıklarını sergileyip satacakları bir yere kavuşmuş oldular. Köylülerin arasında dayanışma ve yardımlaşma bilinci bu sayede artmış oldu.
Keloğlan bunlara ek olarak köyün çocuklarını da düşünerek yeni bir okul kurdu. Eğitimin tüm köylüler için çok önemli bir konu olduğuna inanıyordu ve çocukların okuyup yazmalarını öğrenmelerini istiyordu. Bu, köylülerin gelişmesi için en büyük yeniliklerinden birisi oldu.
Keloğlan’ın bu yaptığı iyilikler köyün etrafındaki diğer köyler tarafından fark edilince onlar içinde bir örnek kaynağı oldu. Bir gün, karşı köyden gelen bir adam, onu kralın sarayına davet edildiğini söyledi. Kral, Keloğlan’ın bu yaptıklarından sonra onu ödüllendirip takdir etmek istiyordu. Hem ejderhayı yenip hem de köy için bunca yaptıklarından sonra bunları da hak ediyordu.
Keloğlan, saraya gider gitmez hemen Kral’ın karşısına çıkarıldı. Kral, yaptıklarından dolayı kendi köyünün refahını ve huzurunu yükseltmek için kullanabileceği ek kaynaklar ve yardımlara sunarak hediyeler verdi. Keloğlan, köyüne geri döndüğünde aldığı bu kaynaklarla köyünü çok daha fazla büyütüp kasaba durumuna getirmek istediğini söyledi.
Keloğlan’ın bu masalında, cesareti ve yardımlaşma duygusu sayesinde sadece köyünü değil, tüm krallığı büyük bir şekilde etkileyerek tüm insanlığa inanç vermiş oldu. İnsanların beraber çalışarak çok büyük şeyler yapabileceklerini gösterdi ve hepimizin içerisinde de bir kahraman olabileceğini gösterdi.
Böylece Keloğlan’ın bu hikayesiyle, iyilik, cesaret ve zekanın ne kadar önemli olduğunu ve dolu bir yaşamın ne kadar güzel olduğunu göstermiş oldu. Bizim de bu hikayeyi çocuğumuza anlatmak kaldı.