Tüccar ve Cin’in Hikayesi

sesli dinlemek icin tiklayin

Bir varmış bir yokmuş… Çok uzaklarda ama aynı zamanda bir arpa boyu mesafede, adına Doğu diyarı dedikleri uçsuz bucaksız topraklar varmış. Bu topraklarda yaşanan her şey bir masal gibiymiş. Olağanüstü olaylar, cesur kahramanlar, altın kalpli insanlar ve yüreklere işleyen güzel sözler, günlük yaşamın bir parçasıymış. Gel gelelim Doğu diyarını ve Doğu insanını anlamak pek kolay değilmiş. Bu işe henüz küçük bir çocukken Doğu masallarını dinleyerek başlamak gerekirmiş. Doğu masallarının en güzellerini ise Şehrazat adında zeki mi zeki bir kız bilirmiş. Anlattığı masallara Binbir Gece Masalları denirmiş.

binbir gece masallari 02
Binbir Gece Masalları

Efendim bir zamanlar çok büyük bir serveti olan tüccar varmış.

Sık olarak uzun yolculukları çıkarmış. Bir gün yanına biraz hurma ve biraz zeytin alıp çöle çıkmış.

Atını bir ağaca bağlamış ve ağacın altına oturmuş. O anda kendisine doğru gelen bir cin görmüş.

Ayağa kalk. Oğlumu öldürdüğün için seni öldüreceğim.

Tüccar canavarın korkunç yüzünü görünce dehşete kapılmış.

Efendim bu ölümü hak etmek için size ne yapmış olabilirim?

Oğlumu öldürdüğün için seni öldüreceğim.

Ama nasıl olur da oğlunuzu öldürmüş olabilirim. Onu tanımıyorum. Hatta onu hiç görmedim bile.

Sen buraya geldiğinde yere oturmadın mı? Ve cüzdanından birkaç hurma çıkarmadın mı? Ve onları yerken çekirdeklerini atmadın mı?

Evet, kesinlikle öyle yaptım.

Öyleyse sana oğlumu öldürdün diyorum. Onları yerken çekirdeklerini attığın sırada oğlum oradan geçiyordu. Ve onlardan bir tanesi onun gözüne geldi ve onu öldürdü. Bu yüzden seni öldüreceğim.

Efendim lütfen beni bağışlayın.

Sana merhamet etmeyeceğim.

Efendim ama ben oğlunuzu yanlışlıkla öldürdüm. Bu yüzden hayatımı bağışlamanızı talep ediyorum.

Hayır, oğlumu öldürdüğün için seni öldüreceğim.

Tüccarı kolundan yakalamış, onu yere fırlatmış ve kafasını kesmek için kılıcını kaldırmış. Ama…

Peki ne olmuş?

Sultan sonunu duymak için çok hevesliymiş ama o sırada ay gökyüzünün arkasından batmaya ve güneşte doğmaya başlamış.

Sultan’ım, gün doğmak üzere ve benim sonumun vakti geldi.

O zaman bana sonunu hızlıca anlat.

Bu çok uzun bir hikaye ve hızlıca anlatılamaz efendim. Sadece bu gün için yaşamama izin verirseniz bu gece hikayeyi tamamlayabilirim.

Sultan bu anlaşmayı memnuniyetle kabul etmiş. Ertesi günün sabahı kızını canlı görmek vezir için büyük bir sürpriz olmuş. Ertesi günün gecesi Sultan odaya büyük bir hevesle gelmiş. Şehrazat rahatlamış görünüyormuş.

Cin ve tüccarın hikayesini bitir hemen, sonunu duymak için can atıyorum.

Peki Sultanım.

binbir gece masallari
Binbir Gece Masalları

Anlatmaya başlamış.

Efendim, lütfen bana biraz zaman verin. Ailemle buluşacağım yanınıza sağ salim geri gelirim ve beni siz öldürebilirsiniz.

Ama eğer ben sana zaman verirsem korkarım ki hiç geri gelmezsin.

Tekrar geri geleceğime dair size gerçekten söz veriyorum efendim.

Ne kadar süre istiyorsun?

Ben sizden bir yıl istiyorum. Size bir yıl sonra geleceğime dair söz veriyorum efendim.

Cin onu çeşmenin yanında bırakarak kaybolmuş. Tüccar kendine gelmiş ve atına binip yola koyulmuş. Evine vardığında karısıyla çocukları onu büyük bir sevinçle karşılamışlar. Ama onları kucaklamak yerini öyle acı bir şekilde ağlamaya başlamış ki hemen çok korkunç bir şeyler olduğunu anlamışlar.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Balıkçının Hikayesi

Anlat bize ne oldu?

Yaşayacak sadece bir yılım var.

Sonra onlara kendisi ve cin arasında ne geçtiğini ve bir yılın sonunda öldürülmek için geri geleceğini anlatmış.

Bu acı haberi duyunca büyük üzüntü yaşamışlar ve çok ağlamışlar. Ertesi gün tüccar bütün hesaplarını kapatmaya başlamış ve bütün borçlarını ödemiş.

Dostlarına hediyeler vermiş bir yıl çok çabuk geçmiş.

Yola koyularak çeşmeye ulaşıp cini beklemeye başlamış. O sırada geç bir adam yanına gelmiş.

Kardeşim seni bir sürü kötü cinin olduğu bu kötü çöle getiren şey nedir? Burası tehlikeli bir yer.

Tüccar genç adama oraya neden gelmek zorunda olduğunu anlatmış.

Genç hayretler içinde dinlemiş.

Cinle görüşmenin şahidi olmayı çok isterim.

Sonra iki köpeğin takip ettiği başka bir adam gelmiş.

Siz kimsiniz. Burada ne yapıyorsunuz.

İlk gelen genç adam ona tüccar ve cinin macerasını anlatmış.

İzin verin ben de sizinle kalayım ve cini göreyim.

O da diğerlerinin yanına oturmuş ve sohbet ederken 3. bir genç adam gelmiş.

Hikayeyi duyunca o da onların yanında kalmış.

Sonra uzaktan yoğun bir duman görmüşler. Tıpkı bir toz bulutuna benziyormuş. Bu duman giderek yakınlaşmış yakınlaşmış. Ve sonra bir anda ortadan kaybolmuş. Ve kimseye bir kelimi etmeden elinde kılıçla tüccara giden cini görmüşler.

Kalk ayağa oğlumu öldürdüğün gibi ben de seni öldüreceğim.

Tüccar ve üç genç adam ağlayıp inlemeye başlamışlar.

Ah cinlerin prensi. Sakinleşip benimle ilgili bir hikayeyi dinlemen için sana yalvarıyorum. Eğer hikayemin daha ilginç olduğunu düşünürsen o zaman tüccarın cezasını hafifletmelisin.

Cin bir süre düşünmüş.

Tamam o zaman. Onu kabul ediyorum.

Efendim elimde gördüğünüz bu sopa benim karım. Bizim hiç çocuğumuz olmadı. Bu nedenle en sevdiğimiz uşağımızın oğlunu evlat edindim. Ve onu mirasçım yapmaya karar verdim. Ama karım anne gibi çocuğu sevmedi. Evlatlık oğlum o yaşına geldiğinde bir seyahate çıkmak zorunda kalmıştım.

Gitmeden önce anneyi ve çocuğu karıma emanet ettim ve bir yıl sürecek yokluğum sırasında onlara göz kulak olmasını ondan istedim. Bu zaman zarfında bazı kötü emellerini gerçekleştirmek için büyücülük öğrenmiş.

Yeteri kadar öğrenince oğlumu uzak bir yere götürmüş ve onu bir buzağıya çevirmiş. Sonra onu benim kahyama vermiş ve satın altığı bu buzağıya bakmasını söylemiş. Uşağıda ineğe çevirmiş ve kahyaya göndermiş.

Birkaç ay sonra geri döndüm.

Oğlum nerede?

Uşağın öldü ve oğlum. Onu iki aydır görmedim. Nerede olduğunu bilmiyorum.

Çok üzülmüştüm. Ve oğlumu yakında tekrar göreceğimi umuyordum. Günler geçti ve kurban bayramı geldi.

Kahya kurban kesmek için bana büyük baş getirin.

O da öyle yapmış ama getirdiği inek onun bahtsız uşağıymış. Onu eğmiş ama tam onu öldürmek üzereyken gözlerinden sicim gibi yaşlar aktığını görmüş. İneği bırakmış.

Neden ineği bıraktın? Önce onu öldür.

Götür ve öldür onu. Ben bu ineği öldüremem.

Kahya ineği öldürmüş ama her ne kadar şişman durmuşsa da derisini yüzerken kemikten başka bir şey olmadığını görmüş.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Zümrüd-ü Anka'nın Sırrı

Onu kendine sakla. Besile bir buzan varsa onu getir bunun yerine.

Kısa bir süre sonra oğlu olan o çok şişman buzayı getirmiş.

Buzabaşını toprağı koyup kendini ayaklarını atmıştı.

Git. Bu buzayı götür ve ona çok iyi bak. Bunu yerine hemen başka bir tane getir bana çabuk.

Ne yapıyorsun? Bu buzayı kurban etsene?

Kararım kesindi. Buzayı öldürmeyi istemiyordum. Başka bir buzayı kurban ettim. Bunu götürmüşlerdi. Ertesi gün kahya benimle özel olarak konuşmak istedi.

Size bazı haberler vermek için geldim. Büyü yapmayı bilen bir kızım var. Dün kesmeyi geri çevirdiğiniz buzayı geri götürürken kızımın gülümsediğini ve hemen ardından ağladığını fark ettim. Neden öyle yaptığını sorduğumda bu buzağının sizin olduğunu olduğunu ve dün kurban ettiğiniz o ineğin de onun annesi olduğunu söyledi. Ve bütün bunların hepsine neden olan kişinin karınız olduğunu söyledi.

Öfkemi kontrol edemiyordum. Kahya’nın kızıyla görüştüm.

Oğlumu eski haline çevirebilir misin?

Değiştireceğim ama bana iki söz verirseniz.

Bir, oğlunuzla evlenmeliyim. İki, karınızı bence cezalandırmalıyım.

Dilediğin gibi yap ama onun hayatını bağışla.

Sonra kız bir tas su aldı ve üzerine anlamadığım bir şeyler okudu ve suyu üzerine dökünce oğlum eski şeklini dönmüştü. Gelip bana sarıldı. Çok mutlu oldum.

Oğlum, canım oğlum. Bu genç kız seni korkunç bir büyüden kurtardı ve eminim minnettarlığını göstermek için onunla evleneceksin.

Sevinçle kabul etti ama onlar evlenmeden önce kız karımız sopaya çevirdi ve kendi gözlerinizle bilakis ona bakıyorsunuz. Çok seyahat ettiğim için gittiğim her yere onu da götürüyorum. Hikayem size ilginç gelmedi mi?

Gerçekten öyle ve ben cezayı hafifletebilirim.

İlk genç adam hikayesini bitirince iki siyah köpekle dolaşan ikinci genç adam cine dönmüş.

Cin sana başıma ne geldiğini anlatacağım. Ve eminim benim hikayemi biraz önce dinlediğin hikayeden çok daha hayret verici bulacaksın. Ama bitirdiğinde cezayı biraz daha hafifletecek misin?

Evet. Senin hikayenin ilk hikayeyi geçmesi şartıyla.

Bu anlaşma ile ikinci adam şöyle başlamış.

Ulu Cin Prens. Bu iki köpekle benim üç kardeş olduğumuzu biliyor olmalısınız. Babamız her birimize bin dinar bırakarak öldü. Paranın tamamıyla hepimiz aynı mesleği seçtik ve tüccar olduk.

Hmm İlginç devam et.

Kısa bir zaman sonra dükkanlarımızı açmıştık. Büyük abim ülke dışına çıkmayı istedi. Her şeyini kaybetti ve bir dilenci gibi geri döndü.

Abi sana ne oldu böyle?

Beni sorgulama. Merak etme. Dükkanımı kapattım.

Onunla her anlamda ilgilendim. Banyoya soktum. En güzel elbiseleri verdim. Hesaplarımı kontrol ettim ve paramı iki katına çıkardığımı görünce yarısını abime verdim. Sevinçle kabul etti ve birlikte önceki gibi yaşadık.

Bir süre sonra ikinci abim işini satmayı ve seyahate çıkmayı istedi. En büyük abim ve ben onu durdurmaya çalıştık. Ama faydasızdı. Bir yıl sonra bir dilenci gibi döndü. Yeni bir dükkanı açması için ona para verdim. Şimdi iyiydi. Bir gün iki abim bana geldiler.

Bize katıl. Sonra hepimiz birlikte bir deniz yolculuğuna çıkarız.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir  Binbir Gece'nin Kayıp Masalı

Ne?

Evet. Abimin dediği doğru. Beraber gider ve daha fazla kazanabiliriz.

Her şeyimizi kaybetmiştik. Artık güvendeyiz. Benim de mi sokakta kalmamı istiyorsun.

Ama abileri zorlamışlar ve genç adamı yolculuğa katılmasına sağlamışlar.

Genç adam altı bin dinar kazanmış. Her birine biner dinar verip kalanı bir ağacın altına görmüş.

Güzel bir günde yolculuğa çıkmışlar. İki ay denizde gittikten sonra bir şehre inmişler. Ve burada harika bir ticaret yaparak çok iyi paralar kazanmışlar. Ve hayatlarını böyle sürdürmüşler geri dönüşte.

Fakir giyimli güzel bir kız ona seslenmiş.

Kimsiniz genç bayan?

Ben bu kasabanın fakir bir kızıyım. Bütün işini yaparım ve istersen sana da bakabilirim.

Ne demek istiyorsun?

Benimle evlenirsen sana iyi bir eş olurum.

Kim olduğunu bilmiyorum. Seninle nasıl evlenebilirim, dalga mı geçiyorsun?

Ama kız ona sormayı bırakmamış. Ona yalvarmış. Sonunda genç adam onunla evlenmeye karar vermiş. Ona güzel kıyafetler vermiş. Bu kıyafetlerle kız bir prensese benzemiş.

Güzel görünüyorsun. İyi özelliklerin var ama neden fakir giysiler içindeydin?

Ben fakir bir kızı değilim. Ben bir periyim. Abilerin için endişelendiğini gördüm. Seninle yaşamayı istedim. Ama beni fakir durumumla kabul edecek kadar iyi biriydin sen.

Tanrı seni bana baş ettiği için çok şanslıyım.

Genç adamın abileri kızı kıskanmışlar. Gerçeği bilmeden kardeşlerini ve karısını denize atmışlar. Kız bir peri olduğu için genç adamı kıya götürüp evinin çatısına yerleştirmiş ve genç adam uyanmış.

Ne oldu? Neredeyim ben?

Peri gözlerinin önünde belirmiş. Abilerin bizi denize attılar ama seni buraya getirdim. Çünkü onlara bir ders vermeliyim.

Lütfen onların hayatlarını bağışla.

Peri kaybolmuş. Genç adam eve dönünce evinde üzüntüyle bakan iki köpek görmüş. Peri ortaya çıkmış.

Bu iki köpek senin abilerin. Ancak on yıl sonra eski hallerine dönecekler onları cezalandırdım.

On yıllık süre doldu. Kardeşlerimi eski hallerine çevirsin diye periyi arıyorum. Benim hikayem size ilginç gelmedi mi?

Evet. Dileğini kabul edip tüccarın cezasını hafifleteceğim.

Bunu duyunca üçüncü adam cine gelmiş.

Cin, benim size anlatacak hiç hikayem yok. Bütün dileğim bu tüccara acıyıp onu serbest bırakmanız.

Bana bir hikaye anlatman lazım.

Onu tanımamana rağmen bu tüccar için endişeleniyor olman beni derinden memnun etti.

Hey tüccar! Hayatını bağışladıkları için bu üç adama teşekkür etmelisin.

Tüccar göz yaşları içindeymiş.

Teşekkür ederim cin. Sağ olun değerli dostlarım.

Üç adam ve tüccar çok mutlu olmuşlar. Tüccar evine dönmüş ve ailesiyle uzun bir ömür yaşamış. Saat sabahın dört buçuymuş. Sultan’ın odasında ışıklar pırıl pırıl parlıyormuş.

Şehrazat bu hikaye harikaymış. Sen de zaten bu hikaye’yi harika anlatıyorsun.

Sultan, bir balıkçı hakkında güzel bir hikaye daha var. Ki bundan bile daha ilginç efendim.

Lütfen bana hikayeyi anlat.

Ama majesteleri neredeyse sabah oluyor. Şimdi hikayeyi anlatmaya başlarsam eğer yarına ancak bitiririm.

Pekala o zaman senin cezanı bir gün daha uzatayım.

Peki efendim şimdilik size iyi geceler.

Devamını okumak için; Balıkçının Hikayesi

hipecraft

2011 yılından bügüne dijital dünya'da projeler üretiyor, bir çok markaya yazılım desteği sağlıyorum. İçerik üretmek ve kendini farklı alanlarda da geliştirmek adına masalist üzerinde içerikler üreterek desteklerinizi bekliyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu