Yusuf’un Küçük Sadakası
Bu masalda, Yusuf adında bir çocuk, sadakanın gücünü keşfeder. Küçük bir miktar parası olan Yusuf, büyükannesinin ona öğrettiği gibi sadaka vermeyi öğrenir. Bu iyilikle sadece çevresindekilere değil, kalbine de huzur getiren Yusuf’un hikayesi, paylaşmanın ve yardımseverliğin önemini vurgular.
Bir zamanlar, Yusuf adında merhametli bir çocuk yaşarmış. Yusuf, köylerinde her hafta sonu kurulan pazara gitmeyi çok severmiş. Bir gün pazara gitmek için annesinden izin aldığında, cebinde sadece birkaç kuruş varmış. Yusuf, parasını nasıl harcayacağını düşünürken büyükannesi ona, “Yavrum, Allah sadakayı sever. Küçük ya da büyük fark etmez, önemli olan paylaşmak,” demiş.
Yusuf, bu sözlerin anlamını merak etmiş ve pazara gitmeye karar vermiş. Yolda yürürken, karşısına yaşlı bir adam çıkmış. Adamın giysileri eskiymiş ve bir köşede oturmuş dinleniyormuş. Yusuf, yaşlı adamın yardıma ihtiyacı olabileceğini düşünmüş ve cebindeki küçük parayı hatırlamış. “Bu para benim için çok küçük, ama onun için büyük olabilir,” diye düşünmüş.
Yusuf, yaşlı adama yaklaşıp selam vermiş ve elindeki küçük parayı uzatmış. Adam, gözleri dolarak Yusuf’a bakmış ve “Allah senden razı olsun evladım. Bu küçük sadaka benim için çok değerli,” demiş. Yusuf, yaşlı adamın bu sözleriyle kalbinde bir huzur hissetmiş. O an, sadakanın sadece bir yardım değil, aynı zamanda kalpleri birleştiren bir iyilik olduğunu anlamış.
Pazara gittiğinde Yusuf, parası kalmamış olsa bile hiç üzgün hissetmemiş. Aksine, içindeki mutluluk ve huzur, ona en büyük ödül olmuş. Eve döndüğünde büyükannesi ona, “Yusuf, Allah iyilik yapanların kalbini mutlulukla doldurur. Sen bugün büyük bir iyilik yaptın,” demiş.
Yusuf, o günden sonra her fırsatta sadaka vermeyi alışkanlık haline getirmiş. Küçük paralar, yardıma ihtiyacı olanlar için büyük anlamlar taşımış. Yusuf, bu dünyada iyilik yapmanın ve paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş ve hayatı boyunca Allah’ın sevgisini kazanmak için yardımsever olmayı sürdürmüş.
